Ödeme Komisyonunun 2014/1. dönem çalışmaları sonucu yapılan değişiklikler

Ödeme Komisyonunun 2014/1. dönem çalışmaları sonucu yapılan değişiklikler
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından Ödeme Komisyonunun 2014/1. dönem çalışmaları sonucu yapılan değişiklikler hakkında duyuru yayımlandı.
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü

21.03.2014

DUYURU
ÖDEME KOMİSYONUNUN 2014/1. DÖNEM ÇALIŞMALARI SONUCU YAPILAN
DEĞİŞİKLİKLER HAKKINDA DUYURU
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği oluşturulan “Ödeme Komisyonunun Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönerge”nin 5-1-j ve 5-1-e maddesine göre “Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi” nde yapılan düzenlemeler ekte yer almaktadır.
Bu düzenlemeler 24.03.2014 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Tüm ilgililere önemle duyurulur.

Ek: 
1) Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesine Eklenen İlaçlar Listesi
2) Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinden Çıkarılan İlaçlar Listesi

Habere İlişkili Dosyalar :
Etiketler : sosyal güvenlik kurumu, sgk, ek-4/a, Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi, Düzenlemeler, ödeme komisyonu
Ödeme Komisyonunun 2014/1. dönem çalışmaları sonucu yapılan değişiklikler

65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşl

65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşl
65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete'de yayımlandı.
25 Mart 2014  SALI
Resmî Gazete
Sayı : 28952
YÖNETMELİK
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığından:
65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK
VATANDAŞLARI İLE ÖZÜRLÜ VE MUHTAÇ TÜRK VATANDAŞLARINA
AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1  25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin adı;“65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2  Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işteçalışanlar veya nafaka bağlanmış ya da nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak kaydıyla, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olmayanlardan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarını,”

“b) 65 yaşını doldurmamış olmasının yanı sıra ilgili mevzuatı çerçevesinde yetkili hastanelerden alınacak sağlık kurulu raporu ile toplam olarak en az % 70 oranında engelli olduğu belirlenmek suretiyle başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli olduklarını kanıtlamış ve 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarından; sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar veya nafaka bağlanmış ya da nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak üzere, her ne nam altında olursa olsun her türlügelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olduğu ya da aynı tutardan fazla gelir sağlamasının mümkün olmadığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından tespit olunarak muhtaçlığına karar verilenleri,”
“c) 65 yaşını doldurmamış olmasının yanı sıra ilgili mevzuatı çerçevesinde yetkili hastanelerden alınacak sağlık kurulu raporu ile toplam olarak % 40 ila % 69 arası engelli olduklarını kanıtlamış, 18 yaşını doldurmuş ve talebine rağmen Türkiye İş Kurumu tarafından işe yerleştirilememiş olan Türk vatandaşlarından; sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar veya nafaka bağlanmış ya da nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak üzere, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgariücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olduğu ya da aynı tutardan fazla gelir sağlamasının mümkün olmadığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından tespit olunarak muhtaçlığına karar verilenleri,”
“ç) Nafaka bağlanan veya nafaka bağlanması mümkün olanlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanan durumunda ya da uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışan durumunda kendisine bakmakla yükümlü bir yakını bulunan engelli çocuklar hariç olmak kaydıyla; Türk vatandaşı olan, 18 yaşını tamamlamamış ve ilgili mevzuatıçerçevesinde yetkili hastanelerden alınacak sağlık kurulu raporu ile toplam olarak en az % 40 oranında engelli olduklarıkanıtlanmış durumundaki engelli yakınlarının bakımını fiilen yürüten Türk vatandaşlarından, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden daha az olduğu ya da aynı tutardan fazla gelir sağlamasının mümkün olmadığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından tespit olunarak muhtaçlığına karar verilenleri,”
MADDE 3  Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Hane: Şehir dışında öğrenim gören çocuklar dâhil olmak üzere, aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre aynı konut ya da aynı konut bölümüne kaydedilmiş kişi veya kişilerden sosyal inceleme raporu ile birlikte yaşadığı tespit olunanları,”
MADDE 4  Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yaşlı aylığı başvurularında, herhangi bir belge talep edilmemesi esastır. Engelli aylıkları ve 18 yaş altı engelli yakınıaylığı başvurularında aşağıdaki belgeler istenir.”
MADDE 5  Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri ile beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkranın (ç) bendi yürürlükten kaldırılmış ve anılan maddeye altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve müteakip fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(1) Her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olmayanlar, 2022 sayılı Kanunun uygulanmasında muhtaçsayılır.”
“c) Nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olanlar,”
“d) Herhangi bir şekilde hane içinde kişi başına düşen gelir tutarı, birinci fıkrada belirtilen tutara eşit veyaüzerinde olanlar ile aynı tutara eşit veya üzerinde gelir sağlaması mümkün olanlar,”
“(5) Kişinin, 65 yaşını doldurmuş olması ya da %40 ila %69 oranlarında engelinin bulunması sebebiyle bu Yönetmelik çerçevesinde aylık alması, fiilen bakımını üstleneceği engelli yakını bulunması durumunda 18 yaş altı engelli yakını aylığı bağlanmasına engel teşkil etmez.”
“(7) Aylık başvurusunda bulunan kişiye 22/10/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 364 üncümaddesine göre tespit edilen yakınlarından nafaka bağlanmasının mümkün olup olmadığı Mütevelli Heyet tarafından tespit edilir. Nafaka bağlanması mümkün olduğu belirlenenlerin aylık başvurusu reddedilir. Nafaka bağlanması mümkün olmadığı belirlenenler hakkında ise, bu Yönetmeliğin durumlarına uygun hükümleri çerçevesinde işlem tesis olunur.”
MADDE 6  Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Mütevelli Heyetinin kararları 2022 modülü kullanılarak sisteme işlenir.”
MADDE 7  Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve anılan maddeye aşağıdaki beşinci fıkra eklenmiştir.
“(3) Aylıklar üçer aylık dönemler halinde peşin olarak ödenir. Bu ödemeler; hak sahiplerinin kendilerine veya durumlarına göre vekillerine, vasilerine, kayyumlarına veya velilerine yapılır.”
“(4) Aylık türlerine göre,
a) Yaşlı aylığı: 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ileçarpımı sonucu bulunan tutarda,
b) Engelli aylığı: 2022 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilengösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarda,
c) Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede engelli aylığı: 2022 sayılı Kanunun 2nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarda,
ç) 18 yaş altı engelli yakını aylığı: 2022 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilengösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarda,
ödeme yapılır.”
“(5) 2022 sayılı Kanunun 1 inci ve 2 nci maddelerinde belirtilen gösterge rakamlarının, yılı merkezi yönetim bütçe kanununda farklı olarak tespit edilmiş olması halinde ödemelere esas tutar, bütçe kanunundaki gösterge rakamıesas alınarak hesaplanır.”
MADDE 8  Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Aylık bağlama işlemi tamamlananlara ait bilgiler, 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendine göre, 18 yaş altı engelli yakını aylığında, 18 yaşından küçük engellilerin bakımı amacıyla aylık bağlanacak kişilerden genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar 5510 sayılıKanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine göre genel sağlık sigortasıkapsamına alınmaları amacıyla Genel Müdürlük tarafından sistem üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir ve bu bildirim sonrasında ilgililer genel sağlık sigortalısı olarak Sosyal Güvenlik Kurumunca tescil olunurlar.”
MADDE 9  Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, ikinci fıkrasının birinci cümlesi ile (c), (ç), (d), (ğ) ve (h) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yaşlı aylığı ve engelli aylıkları, aşağıda belirtilen hallerde geçici olarak durdurulur.”
“Yaşlı aylığı ve engelli aylıkları, aşağıda belirtilen hallerde kesilir.”
“c) 18 yaş altı engelli yakını aylığı alanlar için engellinin 18 yaşını doldurması.”
“ç) 18 yaş altı engelli yakını aylığı alanlar için bakıcı ile bakılanın aynı hanede ikamet etmediğinin veya aynıhanede ikamet etse dahi fiili bakımın gerçekleşmediğinin ya da aylığın engelli için kullanılmadığının tespit edilmesi.”
“d) Türk vatandaşlığından çıkarılma ya da Türk vatandaşlığı muhafaza edilmeksizin yabancı memleket uyruğuna girilmesi.”
“ğ) 7 nci maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen sebeplerle veya nafaka almakta olmasıya da hane içinde kişi başına düşen gelirin muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde olması sebebiyle aylık bağlanmasıkoşullarının kaybedilmesi.”
“h) Nafaka alabilecek olması ya da muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde hane içinde kişi başına düşen gelir elde edebilecek olması ya da başka sebeplerle muhtaçlık halinin ortadan kalktığının tespit edilmesi.”
MADDE 10  Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Yaşlı aylığı bağlananlardan %70 ve üzeri oranda engelli olduklarını engelliler için sağlık kurulu raporu ile kanıtlayanların aylıkları başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede engelli aylığına dönüştürülür. Ancak %40 ila %69 arası oranda engelliler için sağlık kurulu raporuna sahip 65 yaşını doldurmuşvatandaşlara sadece yaşlı aylığı bağlanır.”
MADDE 11  Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 12  Aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi yürürlükten kaldırılmış; aynı fıkranın (a) bendinin (12) numaralı alt bendi ile mevcut (c) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; söz konusu fıkraya (a) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (b) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“12) 2022 sayılı Kanun gereğince bağlanan aylıklar hariç olmak kaydıyla, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun Ek 7 nci maddesi gereğince yapılan evde bakım ödemeleri dahil, sürekli ve düzenli olarak alınanşartlı eğitim yardımı, şartlı sağlık yardımı, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik yardım, burs, harçlık gibi nakdî olarak verilmekte olan sosyal yardımların aylık ortalaması,”
“c) Hanenin harcama durumu; emsal kira bedeli hariç gıda, giyim, ısınma, eğitim, sağlık, ulaşım, eğlence ve benzerlerine yapılan yıllık ödemelerin aylık ortalaması dâhil edilerek yapılan hesaplama ile belirlenir.”
“ç) Harcamalar, hanenin gelir seviyesinin bir göstergesi olarak dikkate alınır. Emsal kira bedeli dışındaki harcamalar birinci fıkranın (a) bendine göre hesaplanacak gelir tutarından hiçbir şekilde çıkarılamaz.”
“b) Vergi indirimlerinden faydalanılarak alınan ve engelli adına kayıtlı olan araçlar için vergiler indirilmiş tutarın 120’de biri dikkate alınarak hanenin geliri hesaplanır.”
MADDE 13  Aynı Yönetmeliğin;
1) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “özürlü”, “özür” ibareleri sırasıyla “engelli”, “engel”,
2) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “Özürlü” ibaresi “Engelliler için”,
3) 5 inci maddesinin;
a) Beşinci fıkrasının (a)  bendinde yer alan “Özürlü ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü aylığı”, “özürlü sağlık kurulu” ibareleri sırasıyla “Engelli aylıkları”, “engelliler için sağlık kurulu,”, (b) bendinde yer alan “özürlü”, “özürlü sağlık kurulu,” ibareleri sırasıyla “engelli”, “engelliler için sağlık kurulu”,
b) Dokuzuncu fıkrasında yer alan “Özürlü olarak”, “özürlü sağlık kurulu” ibareleri sırasıyla “Engelli aylıklarına”,“engelliler için sağlık kurulu”,
4) 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “özürlü” ibaresi “engelli”,
5) 11 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Özürlü” ibaresi “Engelliler için”,
6) Beşinci Bölüm başlığında yer alan “Özürlülüğün”, “Özür”, ibareleri sırasıyla “Engelliliğin”, “Engel”,
7) 12 nci maddesinin kenar başlığında yer alan “Özürlülüğün” ibaresi “Engelliliğin”, ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan  “Özür”, “özür”, “özürlü” ibareleri sırasıyla “Engel”, “engel”, “engelli”, (b) bendinde yer alan “Özür”,“özür”, “özürlü” ibareleri sırasıyla “Engel”, “engel”, “engelli”,
8) 13 üncü maddesinin kenar başlığında yer alan “Özür” ibaresi “Engel”,
a) İkinci fıkrasında yer alan “özürlü” ibaresi “engelli”,
b) Üçüncü fıkrasında yer alan “özür”, “özürlü”, “özürlü sağlık kurulu” ibareleri sırasıyla “engel”, “engelli”,“engelliler için sağlık kurulu”,
c) Dördüncü fıkrasında yer alan “özür”, “özürlü” ibareleri sırasıyla “engel”, “engelliler için”,
ç) Beşinci fıkrasında yer alan “özür”, “özürlü” ibareleri sırasıyla “engel”, “engelliler için”,
9) 21 inci maddesinin;
a) İkinci fıkrasında yer alan  “özürlü”, “özürlülük” ibareleri sırasıyla “engelli”, “engellilik”,
b) Üçüncü fıkrasında yer alan  “özürlü” ibaresi “engelliler için”,
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14  Aynı Yönetmeliğe geçici 2 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Periyodik sosyal incelemeler
GEÇİCİ MADDE 3  (1) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde yapılması gereken ilk periyodik sosyal incelemeler, 1/1/2015 ile 31/12/2015 tarihleri arasında sonuçlandırılır ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan sosyal incelemeler dahil müteakip tüm incelemelere 1/1/2016 tarihinden sonra başlanır.”
MADDE 15  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 16  Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı yürütür.
Etiketler : 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik
Kaynak :
logo
65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşl

Her hastanede yeni tetkiklere son

Her hastanede yeni tetkiklere son
Sağlık Bakanlığı, vatandaşların sağlıkla ilgili tüm verilerinin tek bir yerde toplanması için çalışma başlattı
Sağlık Bakanlığı, vatandaşların sağlıkla ilgili tüm verilerinin tek bir yerde toplanması için çalışma başlattı.
Vatandaşlar ve doktorlar bu sistem sayesinde tüm muayenelere, muayene sonucu yazılan reçetelere buradan ulaşabilecek. Ayrıca sistemde evde kendi tansiyonunu, kan şekerini ölçen hastalar, bu verileri sisteme girerek, aile hekimlerine gösterebilecek. 
Safure CANTÜRK 
Kaynak Takvim
Etiketler : Her hastanede yeni tetkiklere son,Sağlık Bakanlığı,
Kaynak :
logo

Her hastanede yeni tetkiklere son

Sağlık çalışanına üniversite zammı

Sağlık çalışanına üniversite zammı
Sağlık çalışanları sağlık hizmetlerine ait bir yükseköğrenimi bitirmeleri halinde, bu bölümden mezun olmanın getirdiği mali haklardan faydalanabilecek.
Sağlık çalışanlarına üst öğrenim müjdesi geldi. Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi A. Baki Karaer, sağlık çalışanlarının sağlık hizmetlerine ait bir yükseköğrenimi bitirmeleri halinde, bu bölümden mezun olmanın getirdiği mali haklardan faydalanabileceğini belirtti.
Karaer, bu kazanımla birlikte onbinlerce sağlık çalışanının mağduriyetinin sona erdiğini söyledi. Mevcut uygulamanın sağlık çalışanlarını mağdur ettiğini ifade eden Karaer, "Sağlık hizmetlerine ait bir bölümü bitirdikleri halde bu öğrenimin verdiği mali kazanımları elde edemiyorlardı. Bu sorun ortadan kalktı. Maliye Bakanlığı da olur verdi" diye konuştu. 
Safure CANTÜRK 
Kaynak Takvim

K
Etiketler : Sağlık çalışanına üniversite zammı


Sağlık çalışanına üniversite zammı

Kanser hastasına dolar şoku!

Kanser hastasına dolar şoku!
Bağırsak kanseriyle mücadele eden 60 yaşındaki Zuhal Günak ve en büyük destekçisi eşi 66 yaşındaki Erdoğan Günak, sürekli kullanılması gereken İlostomi torbasını alırken, doların yükselmesi üzerine 90 TL fark ücreti istenmesine tepki gösterdi.
İzmir’de yaklaşık 5 yıldan bu yana bağırsak kanseriyle mücadele eden 60 yaşındaki Zuhal Günak ve en büyük destekçisi eşi 66 yaşındaki Erdoğan Günak, sürekli kullanılması gereken İlostomi torbasını alırken, doların yükselmesi üzerine 90 TL fark ücretiistenmesine tepki gösterdi. Eşinin yaklaşık 900 TL emekli aylığı aldığını belirten Zuhal Günak, "Bütün kanser hastalarının dili olmak istiyorum. Ben belki zorlanarak da olsa o torbayı alacağım. Ancak, bunu alamayacak birçok insan var. Doları biz yükseltmedik ki farkı bizden isteniyor" diye konuştu.

İzmir’e, eşi Erdoğan Günak emekli olduktan sonra gelip yerleşen 2 çocuk annesi Zuhal Günak, 5 yıl önce bağırsak kanseri olduğunu öğrendi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde birçok ameliyat geçiren Zuhal Günak, kemoterapi tedavisinin ardından kanseri yendi. Ancak, hastalık bir süre sonra tekrarladı. Bu süre içinde bağırsağı da yırtılan Günak, aralarında eski başbakanlardan Adnan Menderes’in torunu Prof. Dr. Adnan Menderes’in de bulunduğu bir operasyonla bir kez daha ameliyat edildi. Bağırsaklarında toplanan dışkıyı atmak için yıllardır İlostomi adlı özel bir torba kullanan Zuhal Günak, sağlık raporları ile birlikte bunca yıl herhangi bir fark ücreti alınmadığını, ancak son bir ayda torba almak için fark istendiğini anlattı.
Zuhal Günak, rahatsızlığı nedeniyle hergün İlostomi torbası kullanması gerektiğini, eşinin bu torbadan almak için son gittiğinde kendilerinden 90 TL fark ödemelerinin istendiğini anlatırken, "Doların yükselmesi nedeniyle bu farkı aldıklarını söylemişler. Doları ben mi yükselttim ki fark ödeceğim. Emekli aylığı yaklaşık 900 TL. Üzerine bir de bu çıktı. Kimseye bir şey soramıyor, muhattap bulamıyoruz. Bu torba 2 aylık olarak alınıyor ve sağlık bakanlığı 455 TL’yi ödüyor. Arıtk 90 TL fark ödemek zorundayız. Bütün kanser hastalarının dili olmak istiyorum. Belki zorlanarak da olsa o torbayı alacağım. Ancak bunu alamayacak birçok insan var. Bu farkın da devlet tarafından ödenmesini istiyorum" dedi.
Erdoğan Günak ise, eşinin tedavi süresi boyunca devletin ödeme yaptığını, devletin kendisinden yaklaşık 30 yıllık çalışma hayatı boyunca sağlık giderleri için kesinti yaptığını anlattı. Günak, şöyle devam etti:
"4.5 yıllık süre içinde bir sorun yoktu. Ancak son bir ayda, doların yükselmesi nedeniyle 90 TL fark istendi. Buna önlem alacak ben değilim, Sosyal Güvenlik Kurumu. Biz bu torbayı 4.5 yıldır kullanıyoruz, dolar düştüğünde bize fark ödenmedi, fark da alınmadı. Neden şimdi böyle oldu anlamadım. Eğer devlet bize bu konularda yardımcı olmayacaksa, ne zaman ve nerede yardımcı olacak?"
Kaynak Hürriyet
Etiketler : Kanser hastasına dolar şoku!,Zuhal Günak,Erdoğan Günak,

Kanser hastasına dolar şoku!

Sabahları ellerinizi yumruk yapamıyorsanız dikkat


Halk arasında "iltihaplı eklem romatizması" olarak adlandırılan ve dünyada en sık görülen iltihaplı eklem hastalığı olan "romatoid artrit", Türkiye'de 350 bin kişide bulunuyor.
Sabahları ellerinizi yumruk yapamıyorsanız dikkatTipik belirtileri arasında "sabah kalkıldığında ellerin yumruk yapılmakta ve çatal bıçak tutmakta zorlanması, diz veya ayak bileğinde ağrı ve şişlik" bulunan romatoid artrit, önlem alınmazsa akciğerlerde, kalpte ve sinir sisteminde bozukluklara neden oluyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, romatizmal hastalıkların vücudun destek ve hareket sistemi olan eklemleri, kemikleri, kasları ve bağ dokusunu tutan hastalıklar olduğunu belirterek, romatizmal rahatsızlıkların dünyada en sık görülen hastalıkların başında geldiğini söyledi.
Romatizma denince akla, halk arasında eklemleri tutan hastalıklar geldiğini ancak bazı romatizmal hastalıkların iç organları ve damarları da tutarak çeşitli rahatsızlıklara neden olabileceğini belirten Kuru, şöyle devam etti:
"Artrit, eklem iltihabı demektir ve eklemde ağrı, şişlik, ısı artışı ve fonksiyon kaybı ile karakterizedir. Romatoid artrit ya da halk arasında bilinen adıyla iltihaplı eklem romatizması, dünyada en sık görülen iltihaplı eklem hastalığıdır. Türkiye'de yapılan çalışmalarda romatoid artrit sıklığı yüzde 0,5 olarak bulunmuştur. Ülke nüfusunun 70 milyon olduğu düşünülecek olursa ülkemizde 350 bin romatoid artritli hastanın bulunduğunu söyleyebiliriz."
"Sigara içenler daha riskli"
Eklem romatizmasının kesin sebebinin bilinmediğini anlatan Kuru, şöyle konuştu:
"Bugün kabul edilen görüşe göre genetik olarak yatkın olan bireylerde araya çevresel bir faktörün girmesi sonucu hastalığın başladığı kabul edilmektedir. Romatoid artritte hastalığın ortaya çıkışında yüzde 60 oranında genetik faktörler, yüzde 40 oranında da çevresel faktörler etkindir. Çevresel faktörlerden en başta geleni sigaradır. Sigara içenlerde hastalık hem daha fazla görülür hem de daha ağır seyreder. Romatoid artrit daha çok kadınlarda görülen bir hastalıktır. Hastalık her yaşta görülebilse de genellikle 30-50 yaşları arasında daha sık görülebiliyor."
Sabah tutulmaları hastalık belirtileri
Söz konusu hastalığın eklemlerde, özellikle ellerin küçük eklemlerinde ağrı ve tutuklukla başladığını söyleyen Kuru, "Sabah kalkıldığında hastanın ellerini yumruk yapmakta, çatal bıçak tutmakta zorlanması tipiktir. Sabah tutukluğu olarak adlandırılan bu durum 1-2 saat sürer ve sonra yavaş yavaş açılır. Hastalık bazen hastanın diz veya ayak bileğinde ağrı ve şişlikle başlayabilir. Bir veya daha fazla ekleminde ağrı ve şişlik şikayeti olanların vakit geçirmeden doktora başvurmaları çok önemlidir. Çünkü romatoid artritte erken dönemde, ilk 3 ayda tanı konulmasıyla, hastalığı başarılı bir şekilde tedavi etmek mümkündür" diye konuştu.
İltihaplı eklem romatizmasının sistemik bir hastalık olduğunu ve eklemlerin dışında vücudun çeşitli yerlerine tutunabildiğini kaydeden Kuru, hastalığın gözlerde ve ağızda kuruluk yapabildiğini, bunun yanı sıra akciğerlerde, kalpte ve sinir sisteminde bozukluklara neden olduğunu belirtti.
Şekil bozukluğuna sebep olabilir
Hastalığın tedavi edilmemesi durumunda ilerlediğini ve eklemlerde şekil bozukluklarına neden olabileceğini belirten Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fonksiyon kayıpları ve sakatlıklara yol açabilir. Hastalık başladıktan sonraki 5 yıl içinde hastaların yüzde 20'sinde iş göremezlik oluşabilir. Çalışan hastalar işlerini layıkıyla yerine getiremezler ve sonunda işlerini değiştirmek ya da kaybetmek durumunda kalırlar. Romatoid artritte iş kaybı ve sakatlığın yanı sıra önemli bir sorun da beklenen yaşam süresindeki azalmadır. Bu hastalar hasta olmayanlara göre 5-10 yıl daha erken yaşama veda ederler.
Ölüm nedenlerinin başında ise kalp damar hastalıkları gelmektedir."
Tedavide yaşanan gelişmeler
Prof. Dr. Kuru, söz konusu hastalığın tedavisinde son yıllarda çok önemli gelişmelerin yaşandığını vurgulayarak, hastalıkta uygulanan tedavi stratejilerinin tümden değiştiğini, yeni kullanıma giren ilaçlarla özellikle erken dönem tanı alan hastalarda hastalığın kontrol altına alınarak ilerlemesinin durdurulup sakatlıkların önlendiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Etiketler : ltihaplı eklem romatizması, ondokuz mayıs üniversitesi, romatizma, iç organları, Eklem romatizma, SAĞLIK haberleri, SAĞLIK
Kaynak :
logo


Sabahları ellerinizi yumruk yapamıyorsanız dikkat

'Gizli' hastalık taşıyan çiftlere genetik tarama

'Gizli' hastalık taşıyan çiftlere genetik taramaAkraba evliliği yapan ya da genetik hastalığı bulunup teşhis konulamayan bebek sahibi çiftlere, yeni bir çocuk planlamadan önce genetik testten geçmeleri öneriliyor.
Tıbbi genetik uzmanı Prof. Dr. Volkan Baltacı, "Özellikle genetik hastalıklı bebek riskini yükselten akraba evliliklerinde, eşlerin bebek sahibi olmadan önce genetik taramadan geçmesi büyük önem taşıyor" uyarısında bulundu.
Taşıyıcı bireylerdeki "gizli" hastalıklara ait genlerin analiz edildildiği "Heterozigot Tarama Testi" ile akraba evliliklerinde sıklıkla karşılaşılan genetik hastalıkların önemli bir kısmının belirlenebildiğini anlatan Baltacı, testin sadece akraba evlliği yapanlara değil, aynı zamanda genetik hastalığı bulunup teşhis konulamayan bebek sahibi çiftlere, yeni bir çocuk planlamadan önce önerildiğini dile getirdi.
Bu testle herhangi bir genetik hastalık taşıyıcısı olduğu saptanan kişinin eşinin de tarandığını, her iki eşin taşıyıcı olduğunun belirlenmesi halinde çocuk sahibi olmadan önlem alınabildiğini anlatan Baltacı, testin, taşıyıcı bireylerdeki gizli ve sessiz hastalıklara ait genlerin toplu halde analiz edilmesi ilkesine dayandığını belirtti.
Prof. Dr. Baltacı, bu sayede yüzlerce genetik hastalık geninin aynı anda ve tek seferde "dizi analizi" yöntemiyle tarandığını, kişinin bir hastalık genine ait herhangi bir bozukluk taşıması halinde bunun net olarak tespit edilebildiğini vurgulayarak, "Böylece bu eşler embriyoların genetik olarak ayıklandığı, Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) adı verilen tüp bebek yöntemiyle sağlıklı bebek sahibi olabilir" diye konuştu.
Söz konusu testle ülkede en sık görülen ve akrabalıktan kaynaklanan çok sayıdaki genetik hastalığın tarandığını ve eşlerin taşıyıcı olup olmadığının belirlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Baltacı, eşlerden alınan kan örneklerinden toplam 70 genetik hastalık ve bunlara ait 303 mutasyon taranabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Baltacı, tarama testinin yakında daha da geliştirilerek taranacak hastalık sayısının 400'ün üzerine çıkacağını bildirdi.
Kaynak: AA





Etiketler : Tıbbi genetik, genetik hastalık, embriyolar, Heterozigot Tarama Testi, analiz, SAĞLIK haberleri, SAĞLIK
Kaynak: Haber7
'Gizli' hastalık taşıyan çiftlere genetik tarama

Yumurtadaki büyük hileyi deşifre ettiler

Yumurtadaki büyük hileyi deşifre ettiler"Tesisten alıp, saman ve pisliğe bulayıp ‘köy yumurtası' diye satıyorlar"
Son yıllardaki tanıtım çalışmalarıyla birlikte Türkiye'de yıllık yumurta üretimi 12 milyardan 16 milyar adede çıktı. Halen yumurta ihracatında dünya ikinciliği ünvanını elinde buluduran Türkiye'de, piyasada 'Köy yumurtası' diye satılan yumurtaların, tesislerden alındıktan sonra saman ve tavuk pisliğine bulandırılmış yumurta olduğu ileri sürüldü.
Türkiye genelinde tavuk ve yumurta sektöründe faaliyet gösteren 450 işletmenin üyesi olduğu Kanatlı Tanıtım Grubu (KTG) Başkanı Şahin Aydemir, "Yumurtaları talaş ve tavuk pisliğine bulayıp köy yumurtası diye yüksek fiyatla satıyorlar" uyarısında bulunurken, Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İ. İsmet Türkmen, "Her köy yumurtasının köyde üretildiğine dair kanıt yok, tesislerden alınan yumurtaları samana ve tavuk pisliğine bulaştırıp 'köy yumurtası' diye satanlar var." iddiasında bulundu.
KTG Başkanı Şahin Aydemir ve sektör temsilcileri, Burdan Yumurta Tesisleri'ni ziyaret etti. Vatandaşların 'sağlıklı' düşüncesiyle büyük ilgi gösterdiği 'köy yumurtası' konusunda açıklamalarda bulunan KTG Başkanı Aydemir, "Bir arkadaşım anlatıyor; 'Kendi çiftliğimde torunlarıma yedirdiğim, kontrol ettirdiğim, sorun olmayan bu yumurta yerine torunuma 'köyden alınan 'yumurta' yediriliyor. Köy yumurtaları hangi hastalığı yaşayıp yaşamadığını nasıl kontrol edeceğim. Ama İstanbul'dan gelirken gelinim oğlumu tembihlemiş 'bunlar köy yumurtası' diye.' 'Köy yumurtası' diye aldığınız yumurtalar üretim çiftliklerinden alınıp, talaşa, pisliğe bulayıp ondan sonra köy yumurtası diye satılıyor." diye konuştu.
YUMURTAYA ZAM YOK
Kamuoyunda yumurtaya zam konusunda yanlış anlamanın hakim olduğunu söyleyen KTG Başkanı ve Has Tavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir, şunları söyledi: "2013 yılı Haziran ayında yumurta fiyatları 11-12 kuruşa kadar düştü, maliyeti 18 kuruş olan yumurta maliyetin altında satıldı. Eylül ayında okullar açıldı ve tüketimde artış oldu normal seviyeye geldi. 20 kuruşa çıktı. Hemen haberler; 'yumurtaya yüzde yüz zam.' Yumurta zamlanmadı, bir yıl önce 2012 Eylül ayında 22 kuruştu, 2013 eylül ayında 20 kuruştan satıldı. Zaman zaman bu tür haberler olabiliyor. Son 3-4 yılda yumurtanın yıl ortalaması fiyatında bir değişiklik olmamıştır."
DÜNYANIN EN TAZE YUMURTASINI TÜRK HALKI TÜKETİYOR
Dünyanın en taze yumurtasını Türk halkının tükettiğini anlatan KTG Başkanı Şahin Aydemir, beyaz et tüketiminin 11 kilodan 21 kiloya çıktığını, son 5 yılda beyaz et üretiminin de 1 milyon 200 bin tondan 1 milyon 900 bin tona ulaştığını açıkladı. Yumurta üretiminin 12 milyardan 16 milyar adede ulaştığına dikkat çeken Aydemir, şunları kaydetti: "İhracatta dünya ikinciliği yumurtada çıktık. Dünya piyasalarının üzerinde satarak çıktık. Yumurta, dünya piyasalarının 4-6 dolar üzerinde, beyaz ette de ton başına 400 dolar daha fazla satıyoruz. Buna rağmen kanatlı sektör ihracatımızın parlayan yıldızı oldu. Dünyanın en taze yumurtasını Türk halkı tüketir. Bugün üretilen yumurta en geç yarın market raflarında. Türkiye'de depo yumurtası yoktur. Bir haftayı geçmez buzdolabına girer. Dünyada her yerde depo yumurtası vardır. Iraklı sipariş veriyor, Irak'a bile 48 saatlik yumurtayı gönderiyoruz. Japonya'da 24 saatlik, 48 saatlik yumurtanın fiyatı farklı 3 günlük yumurtanın fiyatı farklı. Bu kadar taze sağlıklı bir üretimden bahsediyoruz."
KÖY YUMURTASININ KÖYDE ÜRETİLDİĞİNE DAİR KANIT YOK
Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İ. İsmet Türkmen de piyasalarda satılan 'köy yumurtası' konusunda yanlış algının olduğunu öne sürdü. Prof. Dr. Türkmen, şunları söyledi: "Tesislerde üretilen yumurtalar samana bulaştırılıp köy yumurtası havası veriliyor. Her köy yumurtasının köyde üretildiğine dair kanıt yok. Köy yumurtaları tavukların doğal olmaları, temiz havada, serbest ortamda yetişmesi sebebiyle insanlar arasında olumlu havaya sebep oluyor. Yapılan gözlemde bazı satıcıların köy yumurtası yerine piyasadan topladıkları yumurtaları üzerine saman ya da tavuk pisliği bulaştırıp köy yumurtası şeklinde sattığını biliyoruz. Böyle bir kandırmaca söz konusu. Vatandaşlarımız yumurtayı bilinen firmalardan yumurta alınmalı. İsim yapmış güvenliği ile markalar tercih edilmeli. Yumurta pek çok mikrobu taşıyabiliyor. Bunlardan en önemlisi 'salmonella' dediğimiz mikrop. İnsanlarda 'gıda zehirlenmesi' dediğimiz bakteriyel kaynaklı bir olaydır. Bu açıdan baktığımızda bilinen firmalar bu tür konularda çok hassas. Bu tür mikropların girmesi onların verimliliğini de etkiliyor. Bunu önlemek için zaten önlemlerini almak zorundalar. Tesislerdeki yumurtanın daha hijyen olduğunu söyleyebiliriz. Doğada gezen her tavuğun yumurtası yenmez. Mesela yanınızda çimento fabrikası ya da zehir üreten havaya zehir salan bir fabrika var. Bunun zehri nereye bulaşacak. Doğaya veya tavuğun gezindiği yere inecektir. Tavuk da burada besleniyorsa aynı zehri alacaktır. Yumurtanın sağlık riski oluşturduğuna dair yanlış noktalar olabilir. Yumurtaların hormon verildiğine dair yanlış algı var. Türkiye'nin hiçbir noktada yumurta üretimi yapan tesislerimizde hormon veya benzeri maddeler kullanılmıyor.
Yumurtanın düzenli olarak tüketilmesi durumunda bunun sağlık riski oluşturmadığını düşünüyorum. Yumurtaların tüylenmeye yol açması, astarı olmayan yanlış bilgiler. Tüylenmeye yol açmak demek yumurtayı karalamaktan başka bir şey değil."
Kaynak: CİHAN
Etiketler : sağlık, istanbul, tavuk, piyasa, köy, yumurta, uludağ üniversitesi, Genel sağlık haberleri, Genel sağlık
Kaynak :
logo
Yumurtadaki büyük hileyi deşifre ettiler

Kürtaj için SGK ödemesi korunan kadına gizlilik

Kürtaj için SGK ödemesi korunan kadına gizlilik
Artık koruma altındaki kadınlar, hastaneye gittiklerinde fatura bilgilerinde isimlerini, telefon ve adreslerini gizleyebilecekler. SGK ayrıca, son SUT tebliğiyle kürtajı da ödeme kapsamına aldı.
Okan Güray Bülbül
Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) geçtiğimiz hafta yapılan değişiklikle üç önemli konuda yeni uygulamalardevreye girdi. Bu uygulamaların ikisi olumlu olarak nitelendirilebilecek uygulamalarken, ne yazık ki bir tanesi vatandaşın sağlıkta cebinden ödeyeceği parayı arttırıcı nitelikte.  
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ YÜKSEK FARK ALABİLECEK 
Değişiklik sonrası üniversite hastanelerinin vatandaştan alabileceği fark ücreti yükseldi. Artık öğretim üyeleri tarafından, bizzat verilen poliklinik hizmetlerinde SGK tarafından belirlenen bedelin iki katı, diğer hizmetlerde ise bu bedel kadar ilave ücrettalep edilebilecek. Bu konudaki üst limit ise değişmedi. Hastalardan talep edilecek fark ücreti, asgari ücretiniki katını geçemiyor.   
KORUMA ALTINDAKİ KADININ BİLGİLERİ GİZLENECEK 
SUT’daki önemli bir diğer değişiklikle kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına bir adım atılıyor. Buna göre koruma altındaki kadınlar, sağlık hizmetleri sonrası fatura bilgilerinde isimlerini, telefon ve adreslerini gizleyebilecekler. Sağlık kuruluşları bu durumdaki kadınlara ait faturaları SGK’ya gönderirken bu bilgiler olmaksızın gönderecekler. Koruma altındaki kadınlar ‘beni tekrar bulurlar’ korkusuyla kendileri ve varsa çocukları için hastaneye gitmekten çekinebiliyorlar… 
KAMU HASTANESİ PARA ALMAYACAK
SGK ayrıca, çok tartışılan kürtaj konusunu da ödeme kapsamına aldı. Kamu hastanelerinde kürtaj yaptıran kadınlar katılım payı dışında bir ödeme yapmayacak. Özel hastanelerde kürtaj durumundaysa SGK’nın kürtaj için ödediği paranın en fazla 2 katı kadar ödeme yapılacak. Kürtajın özel hastanelerde veya üniversite hastanelerinde yapılması halinde ise özel sağlık kuruluşları ve üniversite hastaneleri vatandaştan en fazla 382 TL ilave ücret talep edebilecek. 
SGK EMZİRME ÖDENEĞİNDE YAZILI TALEP ŞARTINI KALDIRDI
SGK, Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki değişikliklerden farklı olarak önemli bir adım daha attı ve emzirme ödeneğinde yazılı talep şartını kaldırdı. Buna göre, SGK kimlik paylaşım sistemi üzerinden doğan çocuğa ilişkin bilgileri tespit ederek, yazılı başvuru olmaksızın doğrudan emzirme ödeneğini ödeyecek.
2 SORU - 2 CEVAP
Primi tamamla sandıktan yararlan...
SORU: Ben 21 yıllık emekli sandığına tabi halen çalışan bir devlet memuruyum. 23 Mayıs 1991 tarihindememur oldum, iki kez ayrıldım ama şimdi yine memuriyet görevime devam ediyorum. İsteğe bağlı olarak Emekli Sandığı'na tabi emekli olmak istiyorum. Ben erkek personel olarak SGK'ya 25 yılı tamamlayacak bir kesenek ödemek zorunda değil miyim? (Ömer Bildik)
CEVAP: Emekli olabilmeniz için 25 yılı tamamlamanız gerekiyor. Fakat kendi isteğiniz ile memuriyetten ayrılarak 25 yılı emekli sandığına tabi iştirakçi olarak dışarıdan prim ödeyerek tamamlamanız mümkün.
Süreyi ödeyip emekli olma hakkınız var
SORU: Ben 18 yıllık polisim. Emekliliğim 2016’da gelecek. İkinci şark hizmetim çıktı. Kalan iki yılı istifa ederek dışarıdan prim ödeyerek tamamlayabilir miyim?
(Cevdet Binnetoğlu)
CEVAP: İstifa ettikten sonra 6 ay içerisinde SGK’ya başvurup, kalan sürenin primlerini kendi cebinizden ödeyerek memur statüsünde emekli olabilirsiniz. 

Kaynak Akşam

Etiketler : Kürtaj için SGK ödemesi korunan kadına gizlilik


Kürtaj için SGK ödemesi korunan kadına gizlilik

Onkologlarda tükenmişlik sendromu alarmı!

Onkologlarda tükenmişlik sendromu alarmı!
Çağın vebası kanser, sadece hastaları değil hekimleri de olumsuz etkiliyor. Hastalar tedavi sürecinden sonra ikincil kanser vakaları, kısırlık yaşarken uzmanlar tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya kalıyor.
BERDA ÖZDİKTAŞ
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği önderliğinde bu yıl 5’incisi düzenlenen Türk Tıbbi Onkoloji Kongresinde bir araya gelen katılımcılar tüm kanser türlerini ele alarak, tanı ve tedavilerdeki en son yenilikleri tartıştı. Kongre, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirildi. Kongre kapsamında gerçekleşen toplantıda konuşan Kongre Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip; kanser hastalarının tedavi sonrası yaşadığı kısırlık, ikincil kanserler gibi etkilerle beraber iş bulma ve sosyal sorunlar yaşadığını belirtti. 
ONLAR DA ETKİLENİYOR
Ülkemizde yaşanan tıbbi onkolog eksikliğinin altını çizen Saip kanserle uğraşan hekimlerin en büyük problemi  tükenmişlik sendromu dedi. Türkiye Onkoloji Grubu’nun yapmış olduğu “Tıbbi Onkoloji Uzmanlarında Tükenmişlik ve İş Doyumu Araştırması”nı değerlendiren Prof. Dr. Pınar Saip “129 Tıbbi Onkolog ile yapılan araştırmada tükenmişlik sendromu genç doktorlarda, kadınlarda, hizmet sektöründe çalışanlarda ve iş doyumu olamayan hekimlerde daha sık görüldüğü saptandı” dedi. 
SAHTE İLAÇ VAKALARI
Kongrede konuşan Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özet, “Ülkemizde düzenlenen operasyonlarda ele geçirilen ilaçlar özellikle kanser tedavisinde kullanılan pahalı ilaçlardan oluştu. Bunlar ilaç satma yetkisi olmayan medikal firmalarca piyasaya sürülmüş ve tedavi edici etkisi olmayan türdendi. Bu ilaçlar ekonomik düzeyi düşük ve sosyal güvencesi olmayan kişilere pazarlanmış maalesef. Bu insan vicdanını sızlatan acımasız bir durumdur” dedi.

AKILLI BOMBA BENZERİ İLAÇLAR
Cilt kanseri tedavisinde son 5 yılda alınan yolun çok önemli bulduğunu belirten Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, "Malin melanom’u otoyolda freni patlamış bir aracın hızla savrulması gibi düşünebiliriz. Şimdiye kadar tedavide kemoterapi ile tüm trafiği durdurup yolu kapatarak çare arıyorduk. Ve tabi trafik tekrar açıldığında freni patlamış araç hala yolda olduğu için hastalığın tekrar etmesi sorunları ile karşılaşıyorduk. Yeni tip tedavide akıllı bomba olarak tabir edilen ilaçlar ile direkt bu tümöre yönelik müdahalede bulunabiliyoruz” diye konuştu.
KORUNMAYA BAŞLAYIN!
Güneş ışınlarının kansere neden olduğunu hatırlatan Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, güneş kremi kullanmak için yazın gelmesini beklememek gerektiğini söyledi. Kanser tanı ve tedavilerindeki son gelişme ve çalışmaların tartışıldığı 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’ne katılan Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, cilt kanserinin dünyada en hızlı artış gösteren kanser türü olarak dikkat çektiğini belirtti. Çelik, cilt kanseri sebep olan bir numaralı etkenin güneş ışınları olduğunu belirterek “Nisan ayından itibaren herkes işe giderken bile plaja gider gibi en az 40 faktör koruyucu güneş kremi kullanmalılar” dedi. 

Kaynak Akşam
Etiketler : Onkologlarda tükenmişlik sendromu alarmı!


Onkologlarda tükenmişlik sendromu alarmı!