Göz Altı Torbalarınız Kabus Olmasın

Güzelliğin ve yüz ifadesinin en önemli unsurlarından biri olan gözler, yaşın ilerlemesiyle birlikte deforme olabiliyor.
Göz Altı Torbalarınız Kabus OlmasınGöz kapaklarında düşme ve göz altı torbaları en güzel gözlere bile gölge düşürüyor. Ancak basit estetik müdahalelerle yıllara meydan okuyan canlı ve sağlıklı bakışlara sahip olmak mümkün oluyor. Estetik ve Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, göz çevresi estetiği hakkında görüşlerini paylaşıyor.

Göz çevresi sorunları kolayca ve kısa sürede gideriliyor

Göz çevresi sorunlarının lokal anestezi ile acısız ve çok kısa sürede düzeltilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu ‘’Göz kapağı yaşlanmaya bağlı olarak ya da kalıtsal nedenlerle çok genç yaşlarda da torbalanabilir. Bazen de göz kapağı derisinde torbalanma olmadan, sadece sarkma ya da gevşeme de görülebilir. Tüm bunlar, kişiyi yorgun ve yaşlı gösterir. Bu durumun estetik görünüm bozukluğuna neden olması yanında, sarkık haldeki üst göz kapaklarının gözün önünü kapatması kişinin görmesini de engelleyebilir’’ sözleriyle görüşlerini dile getiriyor.

Göz kapağı ameliyatı nasıl yapılır?

Göz kapağı estetiği ameliyatı ya da diğer adıyla blefaroplastinin, göz kapaklarına uygulanan estetik cerrahi bir girişim olduğunu söyleyen Kışlaoğlu, görüşlerini paylaşmaya devam ediyor: ”Bu operasyonda, alt ve üst göz kapaklarından fazla sarkma ve torbalanmaya neden olan deri fazlalıkları çıkarılır, ancak çıkarılan doku miktarlarının çok iyi planlanması gerekir. Estetik göz kapağı ameliyatı ile fazla deri alınır, ayrıca fıtıklaşmış yağ dokusu önündeki zar kuvvetlendirilir. Bu şekilde hem güzel bir görünüm elde edilir hem de kişinin rahat görmesi sağlanmış olur. Göz kapağı estetiği lokal anestezi ile yapılır, hastanın talep etmesi durumunda veya başka işlemler de yapılacaksa genel anestezi altında da yapılabilir. Hastanın mevcut şikayetlerine göre, sadece üst veya alt kapaklar ya da her ikisi de aynı anda ameliyat edilebilir. Ameliyat ortalama 1–1,5 saat sürer.’’

Operasyon sonrası iz kalıyor mu?

Üst göz kapağı için kesinin göz kapağının katlanma yerinden yapıldığını söyleyen Kışlaoğlu, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Üst göz kapağında gizli bir dikiş ve alt göz kapağında kirpik dibinde kendiliğinden kaybolan dikişler yer alır. Bu nedenle, operasyon sonrası iz görünmez. Ameliyat sonrası ödem oluşumunu önlemek için, göz 1 saat kapalı tutulur. Hasta hemen evine dönebilir. Herhangi bir sargı ya da pansuman söz konusu olmaz; hasta iki gün sonra banyo yapabilir, ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilir. Hastanın dört gün sonra üst göz kapağındaki dikiş alınır. Bu süre zarfında, hasta güneş gözlüğü takarak günlük hayatına devam edebilir. Bu operasyon tek başına uygulanırken, kaş kaldırma ve yüz germe operasyonları ile kombine edilebilir.”

Yeni göz kapağı şeklini ne kadar korur?

Genellikle iyi sonuç veren bu operasyonlar ve revizyonların, (yeniden cerrahi girişim) nadiren gerekli görüldüğünü kaydeden Kışlaoğlu, göz kapaklarının yeni şeklinin yerçekimi dolayısıyla bazen 5–10 yıl bazen de ömür boyu dayanabileceğini sözlerine ekliyor. 
Milliyet

Güneş Gözlüğü Alırken Sertifikalı Olmasına Dikkat Edin

Kula Devlet Hastanesi Göz Doktoru Ömer Kartı, güneş gözlüklerinin bir aksesuar olmadığına dikkati çekti. Dr. Kartı, ultraviyole ışınlara karşı en yüksek derecede koruma özelliği olan sertifikalı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Güneş Gözlüğü Alırken Sertifikalı Olmasına Dikkat Edin
Dr. Ömer Kartı, alerjik konjonktivitin en sık rastlanan alerjik göz hastalığı olduğunu belirtti. Dr. Kartı, “Genellikle çocuklukta başlar. İnsanların yaklaşık yüzde 15’inde alerjinin bir veya birkaç çeşidi görülür. Çevreyle direkt teması nedeniyle göz alerjik hastalıklara daha sık meyil gösteren bir organımızdır. Gözlerde kaşınma, yanma, batma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu meydana getirebilir. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir. Kornea çoğunlukla salimdir ve kişinin görmesi etkilenmemiştir. Aynı zamanda, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulguları da olabilir" şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARDA VE ERKEKLERDE SIK GÖRÜLMEKTE

Dr. Kartı göz alerjisinin çocuklarda ve gençlerde daha sık, kadınlara oranla da erkeklerde daha çok görüldüğünü belirtti. Dr. Kartı, "Bu hastaların yüzde 75’inde astım, atopik ekzema ve alerjik rinit gibi ek hastalıklara da rastlanabilir. Alerjik göz hastalıklarının tanısı hastadan alınacak bilgiler üzerinde yapılacak muayene ve laboratuvar incelemeleri ile konur. Doğru tanı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Muayene de göz kapakları, göz yüzeyini örten konjunktiva isimli zar, bezlerin açıldığı bölümler, kirpikler ve kornea dikkatle incelenir. Bazen göz kapaklarının arka yüzeyinin de incelenmesi gerekebilir. Alerjinin tedavisinde en önemli yapılması gereken şey alerjen madde tespit ediliyorsa mümkün olduğu sürece ondan kaçınmaktır. Gözdeki şikayetlerin rahatlatılması açısından soğuk uygulama ve suni göz yaşı ilaçları faydalı olabilir. Çoğunlukla da antihistaminik, damarları büzen, alerjik şikayetleri ortaya çıkaran hücreleri dengeleyici, iltihap giderici ve kortizonlu ilaçlara ihtiyaç duyulur” ifadelerini kullandı.

GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ SERTİFİKALI OLMALI


Göz alerjilerinden korunmanın en iyi yollarından birinin güneş gözlüğü kullanmak olduğunu vurgulayan Dr. Kartı, ancak kullanılacak gözlüklerin mutlaka sertifikalı olması gerektiğini kaydetti. Güneş gözlüklerinin aksesuar değil, sağlığı koruyucu bir ürün olduğuna dikkati çeken Dr. Kartı, "Gözlük alınırken kaliteli olmasına dikkat edilmesi gerekir. Güneş gözlüklerinde ilk aranması gereken özellik ultraviyole ışınlardan en yüksek derecede koruma özelliği olmasıdır. Sertifikaların üzerinde gözlüğün markası, nerede üretildiği, ultraviyole ışınlardan koruma özelliği gibi değerlerin bulunması gerekir. Çünkü gözümüzü dışarıda kalan kısımlarına yine güneş ışık gelecektir. Bu gelen ışıklar normalden daha fazla zarar verecektir” diye konuştu.