Orgazm Hamile Kalmayı Daha Kolay Hale Getiriyor

İngiliz araştırmacılara göre kadın seksten ne kadar fazla zevk alırsa hamile kalma olasılığı o kadar artıyor.

Sağlıklı Yaşam, Sağlık, Cinsel Sağlık, Orgazm Hamile Kalmayı Daha Kolay Hale Getiriyor,
Profesör Robert Winston, seksten alınan haz ile hamile kalma arasındaki ilişkiyi bundan 20 yıl önce keşfetti.

Ne kadar sık seks yaparsanız gebe kalma ihtimaliniz de o kadar artar. Bu bilinen bir gerçek ancak İngiliz bilim insanları yeni bir şeyi daha ortaya koydu. Buna göre; düzenli seks yapan (ilişkiye giren) çiftlerin sadece %18'inin ayın belirtilen hamilelik ihtimalinin bulunduğu günlerinde hamile kalabildiği belirlendi.

Avustralya'da yapılan araştırmada ise, ilginç bir şekilde her ay hamile kalma ihtimali %24 oranında artış gösterdi. Bu durum Avustralya'lıların daha sık seks yapmalarına bağlandı.

Kendilerini seks alanında uzman gören Fransızlarda ise, her ay gebe kalma oranı %15'lerde kaldı. Araştırmada kadınların orgazm olmalarının hamile kalma ihtimalini artırdığı belirlendi.

Kadınlar Neden Orgazm Taklidi Yapar

Yapılan bir araştırmaya göre kadınlar orgazm taklidini eşlerinin kendilerine sadık olması için yapıyor.

Kadınlar Neden Orgazm Taklidi YaparABD'nin New York ve Michigan eyaletlerinde kadınlar arasında yapılan araştırmada, orgazm taklidi yapan kadınların amacının partnerinin sadakatini sağlamak için olduğu belirtildi. Orgazm taklidi ve ilişkilere etkisinin incelendiği araştırmaya katılan kadınların yarısı orgazm taklidi yaptığını kabul etti.
Bununla birlikte kadınların orgazm taklidinin yanı sıra eşini elde tutmak için başka taktikler uyguladıkları belirlendi.

Şık giyinmek, hareketlerini izlemek ve başka kadınlar onlara baktıklarında azarlamak gibi.

Columbia Üniversitesi'nden Farnaz Kaighobadi ve Oakland Üniversitesi'nden Todd Shackelford ve Viviana Weekes-Shackelford'un yaptığı araştırma 18 ile 46 yaş arası 453 kadın arasında yapıldı ve 6 aylık ilişkileri incelendi.

Kadınlara "neden orgazm taklidi yapıyorsunuz" sorusuna alınan en yaygın yanıtlar ise, "eşimi ilişkinin içinde tutmak" veya "başka kadına gitmesini engellemek" olduğu ifade edildi.

Grip İlaçları Erken Boşalmaya Yol Açabiliyor!

Erken boşalma bir takım ilaçların kullanımı veya bırakılmasının yan etkisi olarak ortaya çıkabiliyor.

Grip İlaçları Erken Boşalmaya Yol Açabiliyor!Kış aylarına girilmesiyle birlikte CİSED’in “E-Cinsel Danışmanlık” hatlarına yapılan başvurularda erken boşalma şikâyetlerinde artış görülmeye başlandı. Bu hastaların önemli bir kısmının grip hastalığı nedeniyle grip ilacı kullanmakta olduğu saptandı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), grip ilaçlarının erkeklerde erken boşalmaya yol açabileceği konusunda yeni bir basın açıklaması yaptı. İşte CİSED'in basın açıklamasından çok çarpıcı başlıklar:

“Çok yaşa” yerine “çok erken boşalma”
Erken boşalmanın bir takım ilaçların kullanımı veya bırakılmasının yan etkisi olarak ortaya çıkabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Özellikle ruh sağlığı hastalıklarında kullanılan ilaçların ani olarak kesilmesi erken boşalmaya yol açabilir. Bir takım trankilizan veya uyku getirici ilaçların (opiyatlar) bırakılması veya soğuk algınlığı ve grip ilaçlarının yoğun bir şekilde reçetesiz kullanımı sonucunda erken boşalma görülebilir. Kışa adım attığımız bu günlerde soğuk algınlığı ve grip vakalarının artması anti-gripal ilaçların kullanımını da arttırdı. Gribin etkilerinden bir an önce kurtulmak için bu tür ilaçları kullanmakta iken aniden erken boşalma gibi cinsel işlev yetersizliğiyle karşılaşan erkeklerin aklına kullandıkları ilaçların buna yol açabileceği gelmemekte ve bu erkeklerin bir kısmı panik içerisinde bize başvurmaktadır. Bu ilaçların büyük bir kısmı hekim tavsiyesi olmadan temin edilmektedir. Hekimlerimizin reçete ettiği durumlarda ise ilaçların yan etkileri konusunda genellikle hastalar uyarılmamaktadır. Toplum olarak cinselliği rahat konuşamıyor olmamız hekimlerimizi de etkilemiştir. Dolayısıyla grip ilaçlarının cinsel işlevlerde geçici erken boşalma gibi değişikliklere neden olabileceği konusuna hiç girilmemektedir. Özellikle grip ilaçlarının içinde yer alan antihistaminikler ve dekonjestanlar erken boşalmaya sebep verebiliyor. Yani grip hastalığında hapşırma kontrolsüz olur, hapşıran ve grip ilacı kullanan bir erkek de yatakta kontrolsüz hapşırabilir yani erken boşalabilir.

Buna neden olan çoğu zaman grip hastalığı değildir, grip için kullanılan ilaçlardır. Ayrıca, seksten keyif almak için sağlıklı bir beden ve huzurlu bir ortam gereklidir. Eğer bedeniniz grip mikrobuyla mücadele içerisindeyse huzurlu değil demektir, bu da erken boşalmayı kolaylaştıran bir faktör olarak işe karışır. Grip ilacı kullandıkları dönemde erken boşalma sorunu yaşayan erkekler rahat olsunlar; yaşadıkları erken boşalma geçicidir ve ilaç kullanımı bittiğinde sorun ortadan kalkacaktır. Gerçek erken boşalma tanısı koymak için 6 ay ve üzerinde haftada ortalama 2 kez olmak üzere düzenli bir cinsel yaşamının olması ve her cinsel ilişkide yineleyici ve tekrarlayıcı bir biçimde erken boşalmanın yaşanması gibi kriterler vardır. Dolayısıyla grip hastalığının olduğu dönemdeki erken boşalmaları biz bir cinsel işlev bozukluğu olarak görmüyoruz. Ancak burada cinsel işlev bozukluğuna yol açabilecek bir tehlikeye de dikkat çekmek istiyoruz. Bir erkek, gripal dönemdeki geçici erken boşalmalarına takılıp kalır da iyileştikten sonraki cinsel yaşantısında performans anksiyetesine (başaramama korkusu) girerse gerçek bir erken boşalma sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Yani “yine erken boşalacağım”, “yine aynısı olacak”, “yine eşimi tatmin edemeyeceğim” veya “yine rezil olacağım” gibi düşüncelerle yatağa giden erkek performans anksiyetesine girebilir, bu da erken boşalmaya yol açabilir. Bu nedenle grip hastalığı yaşayan erkekler yaşayabilecekleri erken boşalmanın geçici bir sorun olduğu ve ilaç kullanımı bittiğinde eski performanslarına geri dönecekleri duygu ve düşüncesine sahip olmalıdırlar. Eski çağlarda hapşırma anında ruhun vücudu terk ettiğine inanılırmış. Yani hapşırma esnasında kalp durup yeniden çalışmaya başladığı için kimilerince bir çeşit ölüm ve yeniden diriliş olarak tanımlanırmış. İşte bu yüzden biri hapşırdığı zaman “çok yaşa” denir. Bizde “çok erken boşalma” diyoruz.” dedi.

Erkeğin her zaman seks istediği ve her zaman her ortamda sekse hazır olduğu düşüncesi bir hurafedir, cinsel mittir
“Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…” diyen CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Yeşil; “Kış aylarına girilmesiyle birlikte CİSED’in “E-Cinsel Danışmanlık” hatlarına (0.312.212 66 26 ve 0.542.519 47 64) yapılan başvurularda erken boşalma şikâyetlerinde artış görmeye başlandık. Bu hastaların önemli bir kısmının grip hastalığı nedeniyle grip ilacı kullanmakta olduğu saptandık. Bazı ilaçların kullanımı veya bırakılması sonucunda ortaya çıkan erken boşalmanın tedavisi ilaca bağlı olarak değişebilir. İlaç bırakıldığı için erken boşalma ortaya çıkmışsa, ilaç kimyasalı vücudu terk ettiğinde normal cinsel işlev geri gelecektir. Bu, ilaca bağlı olarak 2 ila 6 hafta sürebilir. Eğer erken boşalma kullanılan bir ilaçtan dolayı oluştuysa, hasta doktoruyla ilacı bırakmayı veya değiştirmeyi konuşmalıdır. Eğer normal işlev geri gelmezse, erken boşalmaya neden olabilecek diğer sorunlardan şüphelenilmelidir. Ayrıca hastalık dönemlerinde sorunlarla karşılaşmamak için cinsel ilişkiye ara verilmesini hem hasta olan kişi hem de partneri için öneriyoruz. Öncelikle, bulaşıcı olan gripten partnerinizi korumak genel sağlığın korunması açısından gereklidir. Ayrıca hastalık döneminde yaşanılan cinselliğin verdiği yorgunluk bitkin olan bedeni hırpalayabilir ve erken boşalma yaşayan erkeği ruhsal olarak da zedeleyebilir. Özellikle erkeğin her zaman seks istediği ve her zaman her ortamda sekse hazır olduğu düşüncesi bir cinsel mittir. Bilindiği üzere cinsel mitler kişilerin cinsel konularda doğru olduğunu düşündükleri, çoğu zaman abartılı, yanlış ve bilimsel değeri olmayan inanışlardır. Bu inanışlar cinsel yaşamını olumsuz etkilemektedir. Kadınlara önerimiz erkeğin de hastalık dönemlerinde olduğu gibi zaman zaman isteksiz olabileceğini, erken boşalabileceğini veya ereksiyon problemi olabileceğini bilmeleri ve anlayışlı, destekleyici, hoş görülü olmaları yönündedir. Aksi takdirde, kadının aşağılayıcı, azarlayıcı, reddedici tavırları erkeğin performans anksiyetesini artırmakta; bu durum kalıcı olmayacaksa bile kalıcı olabilmektedir. Yani grip hastalarının dinlenme, C vitamini, bol sıvı almaları ve iyi beslenmelerinin yanı sıra destek, sevgi ve şefkate de ihtiyaçları vardır. ” dedi.

Kablosuz İnternetin Kısırlıkla İlişkisi Kanıtlandı

Çocuk sahibi olmak isteyen erkekler lütfen dikkat! Dizüstü bilgisayar ve kablosuz internetin kısırlıkla ilişkisi kanıtlandı.
Kablosuz İnternetin Kısırlıkla İlişkisi Kanıtlandı
Yıllardır bir şehir efsanesi gibi konuşulan, WİFİ( kablosuz bağlantı) kullanan dizüstü bilgisayarların erkek kısırlığı ile olan ilişkisi, yapılan araştırmalar neticesinde kanıtlandı. İnternete kablosuz erişimin (Wi-Fi) yaydığı elektromanyetik dalgalar ve kucakta dizüstü bilgisayar kullanımından dolayı testislerde oluşan yüksek ısı, üreme fonksiyonlarını etkileyerek sperm hareketliliğini azaltıyor, spermin genetik yapısına zarar verebiliyor.
Günlük hayatımızın vazgeçilmezi dizüstü bilgisayarlar(laptop) ve bu cihazlarda kullanılan Wi-Fi adı verilen kablosuz internet, uzun süreli kullanımlarda erkeklerde kısırlığa dek varan olumsuz etkilere yol açıyor. Yıllardır bilinen bu gerçek kısa bir süre önce yapılan bazı klinik deneylerle de kanıtlandı.
Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Laboratuar Direktörü Dr. Elif Ergin, dizüstü bilgisayar kullanımı ve kablosuz internetin erkek kısırlığı ile ilişkisinin yıllardır hep konuşulduğunu, ancak bu konudaki klinik deneylerin sonucunun geçtiğimiz günlerde alındığını söyledi.
Üreme tıbbı konusunda önde gelen dergilerden “Fertility and Sterility” dergisinde yayınlanan bir deneysel çalışmanın sonucuna göre, dizüstü bilgisayar kullanımının sperm hareketliliğine ve genetik yapısına zarar verdiğinin gösterildiğini belirten Dr. Elif Ergin, şöyle konuştu:
“Genellikle kucak üzerinde kullanılan dizüstü bilgisayarlar erkeklerin genital bölgelerinde ısı artışına ve elektromanyetik(RF-EMW) dalgalarına maruz kalmalarına yol açıyor. Zira, çocuk sahibi olamayan çiftlerin yüzde 50’sinde erkek faktörü bulunuyor. Dolayısıyla özellikle çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerin dizüstü bilgisayar kullanımına dikkat etmeleri gerekiyor”
Bu alandaki ilk deneysel çalışma
Daha önce yapılan çalışmalarda dizüstü bilgisayar kullanımının testislerde ısı artışına neden olduğunu  ortaya koyduğunu, yapılan son çalışmada ise kablosuz internetin spermler üzerinde olan etkileri araştırıldığını kaydeden Dr. Ergin araştırmaya ilişkin şu bilgileri verdi:
Bu çalışma dizüstü bilgisayar kullanımı esnasındaki elektromanyetik dalgaların insan spermi üzerine olan etkisinin incelendiği ilk çalışmadır. Sağlıklı 29 erkek hastadan alınan sperm örnekleri üzerinde yapılan çalışmada, her bir sperm örneği iki gruba ayrılarak farklı ortamlarda bekletilmiş. Örneklerin biri, oda ısısındaki kablosuz internete bağlı ve aktif olarak çalışan bir dizüstü bilgisayarın altına (3 cm uzağına) yerleştirilerek 4 saat bekletilirken, diğer örnek ise oda ısısında dizüstü bilgisayardan uzakta 4 saat bekletilmiş. 4 saatin sonunda bütün sperm örnekleri tekrar incelendiğinde; laptop altında bekletilen örneklerde ileri hareketli sperm oranının anlamlı olarak azaldığı ve DNA hasarının arttığı görülmüş. Elde edilen veriler, erkek üreme organlarının yakınında kullanılan bir dizüstü bilgisayar varlığının, erkek sperm kalitesini azaltabileceğini ortaya koyuyor."
Dr. Elif Ergin, yapılan deneysel araştırmadan kablosuz internet kullanılan dizüstü bilgisayarların erkekler açısından ne denli zararlı olabileceğinin anlaşıldığını ifade ederek, “Çocuk sahibi olmak isteyen erkekler dizüstü bilgisayar kullanımını mutlaka sınırlandırmalıdırlar. Ayrıca kablosuz internetin yaydığı elektromanyetik dalgalar kadar kucakta kullanılan dizüstü bilgisayarların alt kısımlarında oluşan aşırı sıcaklık da testislere ve dolayısıyla sperm kalitesine zarar verebilir” diye konuştu.

Dikkatli Olun Prostat Habercisi

Erkeklerde 45 yaşından sonra görülmeye başlayan prostat büyümesi, sadece irileşme olarak kalabilirken, bir kısmı ise kansere dönüşebiliyor.

Dikkatli Olun Prostat Habercisi
İdrar akımının yavaşlamasıyla kendini göstermeye başlayan prostatlardaki büyüme, ayakta veya oturarak idrar yaparken hastanın ileriye doğru idrarını yapamama, idrarın kesik kesik gelmesi, damlalar halinde akması, idrarı tam boşaltamama hissiyle kendini gösteriyor.

Uzmanlar, idrarın hemen gelmemesi ve bir süre beklenilmesi, sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrarını yapma, idrarda kanama olması, idrarın tam yapılmaması sonucu ağrı ve idrar kaçırılması gibi durumlarda hiç vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Selçuk Üniversitesi Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, prostatın, idrar kesesinin altında yerleşmiş ve idrarın mesaneden çıkıp penis içerisinden geçerek dışarıya atılmasını sağlayan, idrar kanalının başlangıç kısmını kalın bir yüzük gibi saran ve salgı üreten bir organ olarak tanımlandığını söyledi.

Erişkinlerde bir kestane büyüklüğünde ve yaklaşık 18-20 gram ağırlığında olan prostatın, ergenlik yaşına kadar fonksiyonel olmadığını belirten Seçkin, ergenlikle birlikte erkeklik hormonu olarak bilinen testosteronun etkisi ile faaliyet göstermeye başladığını anlattı.

Seçkin, prostatın erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezi olduğunu ve üremeye yardım ettiğini ifade ederek, 'Asıl işlevi meniyi veya er suyunu oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Prostat salgısının içinde bulunan maddeler, spermin dölleme kapasitesini artırır' dedi.

Prostatın, idrar yolu enfeksiyonlarına karşı da direnci artırdığını belirten Seçkin, 'Prostat dokusunda yüksek konsantrasyonda çinko vardır. Bu erkeklerin idrar yolu enfeksiyonuna karşı kadınlardan daha dirençli olmasını sağlayan faktörlerden biridir' diye konuştu.

Seçkin, prostatın vücutta en sık hastalanan organlardan biri olduğunu ifade ederek, en sık prostat iltihabı (Prostatit), prostat irileşmesi (iyi huylu prostat büyümesi) ve prostat kanseri görüldüğünü söyledi.

PROSTAT, 45 YAŞLARINDA BÜYÜMEYE BAŞLIYOR

Genç yaştaki erkeklerde bir kestane büyüklüğünde olan prostatın, 45 yaşlarında büyümeye başladığını anlatan Seçkin'in verdiği bilgiye göre, iyi huylu prostat büyümesi genellikle prostattaki hücrelerin büyümesi nedeniyle olmayıp, hücre sayısının anormal artışından kaynaklanıyor. Bu büyüme, yaşamın sonuna kadar değişen hızlarda devam ediyor.

50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinde, 60-70 yaş arasındakilerin yüzde 65'inde ve 80 yaş üzerindekilerin yüzde 90'ında prostat irileşmesi ile karşılaşılıyor.

Prostat büyümelerinin bir kısmı ise kötü huylu (habis) büyüme şeklinde oluyor ve prostat kanseri olarak tanımlanıyor. İyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseri bir arada bulunabiliyor, ancak birbirinden kaynaklanmayan iki ayrı hastalık olarak gösteriliyor.

PROSTAT BÜYÜMESİ, BÖBREK YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİR

Prostatın, iyi huylu prostat büyümesinin yaşlanmayla birlikte, östrojen ve erkeklik hormonu düzeylerinde görülen değişiklikler, ailesel yatkınlık ve çeşitli büyüme faktörleri nedeniyle geliştiği düşünülüyor, ancak kesin nedeni bilinmiyor.

Prostat bezi, idrar yolu, idrar kesesi ve makata doğru büyüyor. Özellikle mesane boynunda yarattığı tıkanmayla idrar yolunda, idrar kesesinde, böbreklerden mesaneye idrarı taşıyan kanallarda ve böbreklerde patolojik değişikliklere neden oluyor.

Büyüyen prostat kitlesinin yaptığı basıyla, idrarın son çıkış kanalının normal şekli bozulabiliyor ve bu kitle mesane çıkımında tıkanmaya neden olarak mesanede mesane kası anormal gelişiyor, Hücre ve odalar dışarı doğru bombeleşme ve taş oluşumu görülebiliyor. Daha sonra idrarın boşalamamasına ve idrar kesesi içinde basınç artışına bağlı olarak, üreterler ve böbreklerde genişleme ile böbrek dokusunda harabiyet ve böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek sorunlar ortaya çıkabiliyor.

İDRARIN KESİK KESİK GELMESİNE DİKKAT

Prostat büyümesi, idrar akımının yavaşlaması ile kendini gösteriyor. Ayakta veya oturarak idrar yaparken hasta ileriye doğru idrarını yapamama, idrarın kesik kesik gelmesi, idrarın damlalar halinde akması, idrarı tam boşaltamama hissi belirtiler arasında yer alıyor.

İdrarın hemen gelmemesi ve bir süre beklenilmesi, idrar yapma yavaşladığı için idrar yapma süresinin uzaması, sık sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrarını yapma, idrarda kanama olması, idrarın tam yapılmaması sonucu böbreklere kadar varan bir idrar durgunluğu ve bu nedenle böğüre vuran ağrı, idrar kesesinin çok şişmesi halinde karın alt tarafında şişkinlik, bu bölgeye bastırıldığında idrar kaçması, ani idrar yapma hissi ve idrar kaçırma de hastalığın bulguları olarak gösteriliyor.

FİZİK MUAYENE ÖNEMLİ

Prostat büyümesi tanısı konulabilmesi için ilk olarak hastanın şikayetleri sorgulanıyor. Ardından makattan parmakla muayene yapılıyor. Fizik muayene ile çok fazla bilgi ediniliyor. Prostatın büyüklüğü, şekli, kıvamı, simetrisi ve kitle varlığı değerlendiriliyor.

Prostat büyümesi tanısı için ürolog öncelikle makattan parmakla muayene yapıyor. Tüm gelişmiş tanı metotlarından üstün olan bu muayenenin mutlaka yapılması gerekiyor. Özellikle iyi huylu prostat büyümesinin kanserle ayırıcı tanısında fayda sağlıyor. Ultrasonografi ve PSA tetkikleri parmakla muayene ile koordine edildiğinde daha anlamlı sonuç veriyor.

Uluslararası prostat şikayeti değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirme, hastaya sorulan ve hasta şikayetlerinin şiddetine göre derecelendirilen sorulardan oluşuyor. Bu skorlama tüm dünya çapında hastaların, tedavi öncesi ve sonrası değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılıyor. Değerlendirmede, hastalara şu sorular yöneltiliyor: 'İdrar yapmak için bekleme, zorlanma var mı? İdrar tazyiki, akış gücü eskiye oranla azaldı mı? İdrarı yaparken, bitinceye kadar, kesik kesik işeme oluyor mu? İdrarını yaptıktan sonra hala daha idrar kesesinde idrar kalmış, tam boşalmamış hissi oluyor mu? Gece idrar yapmaya kaç kere kalkıyorsunuz? Gün boyunca iki saatte ya da daha sık idrara çıkmak gereksinimi duyuyor musunuz? İdrar yapma isteği geldiğinde, tutamama hissi, tuvalete zor yetişme, sıkıştırma sorunu yaşıyor musunuz?'

İşeme testinde şüpheli bir tıkanıklık halinde cerrahi müdahale düşünülen hastalara sistometri ve basınç-akım ölçümleri yapılıyor.

Prostat büyümesinde, ilaç vermeden takip etme veya gözleyerek bekleme, ilaçla tedavi, girişimsel tedavi ile açık ve kapalı yöntemle yapılan cerrahi operasyonlarla idrar yolunun açılması sağlanıyor

Erken boşalma nasıl tedavi edilir?

Birçok erkeğin korkulu rüyası erken boşalma sorununa çözüm yolları... Seks terapileriyle tedavi edilir. Tedavide boşalmayı belli bir süreye uzatmayı değil,..
Erken boşalma nasıl tedavi edilir?

Seks terapileriyle tedavi edilir. Tedavide boşalmayı belli bir süreye uzatmayı değil, boşalmanın tamamen erkeğin denetimine geçmesini amaçlarız. Başarılı bir cinsel terapiden sonra erkekler boşalmalarını kendi denetimlerine almayı ve canları ne zaman isterse o zaman boşalmayı öğrenirler. Tedaviden sonra erkekler ister beş dakikada ister bir saatte, ne zaman isterlerse o zaman boşalmayı öğrenmiş olur.

Seks terapisi ne kadar sürer?
Erken boşalmanın tedavisi haftada bir yapılan 8 seanstla tamamlanır. Ancak bazı vakalarda tedavi daha kısa sürebilir. Tedavinin esasını boşalma refleksi üzerinde denetim kazandırma egzersizleri oluşturur. Ayrıca kişinin erken boşalmasına neden olan özel bir etken varsa bunun çözümlenmesi sağlanır.

İlaçla tedavi edilebilir mi?
Erken boşalma tedavisinde kullanılan anti-depresanlar cinsel isteği ve uyarılmayı azalttıkları için boşalma süresini uzatır. Ancak bu ilaçlar kişide isteksizlik ve cinsellikten alınan hazda azalmaya yol açar. Üstelik kişi ilacı bıraktığı zaman problem yeniden ortaya çıkar. Cinsel terapide hastanın cinsel hazza odaklanması ve aldığı zevki bastırmaması amaçlanır. Seks terapisiyle kazanılan şey, boşalmayı kişinin denetimi altına almasıdır. Bizim yaptığımız bir araştırmada erken boşalması olan bir grup hastaya anti-depresan bir ilaç olan sertralin (lustral- seralin) vermiş, başka bir grup hastayı da seks terapisine almıştık. Tedavi sonunda sertralin kullanan hastalarda boşalma süresi ortalama üç dakikaya çıkarken, seks terapisi uygulanan grupta boşalma süresi on dakikaya çıkmıştı. altı Ay sonra yapılan kontrollerde ilaç kullanan grupta ortalama boşalma süresi iki dakikaya düşerken, seks terapisi görmüş grupta ortalama hala on dakikaydı.

Tedavide uygun olmayan yaklaşımlar neler?
Erken boşalması olan erkekler, boşalmalarını kontrol edebilmek amacıyla akıllarına çeşitli düşünceler getirirler. Zihinlerini cinsel hazdan uzaklaştırmaya çalışırlar. Bazen de dişlerini sıkar, tırnaklarını ellerine batırarak boşalmayı geciktirmeye çalışırlar. Ancak tüm bu yöntemler işe yaramadığı gibi cinsel hazzı da azaltır; haz almadan ve boşalmayı fark etmeden zayıf bir şekilde boşalmaya yol açar.

Peki boşalmayı geciktirici kremler işe yarıyor mu?
Spreyler ve kremler peniste anesteziye yol açarak, duyarlılığı ve alınan zevki azalttığı için boşalmayı geciktirirler. Sonuçta boşalma süresi uzamış olabilir ancak alınan haz azalmış olur.

Makyaj Yapmak Kansere Neden Oluyor

Makyaj Yapmak Kansere Neden OluyorGüneydoğu Anadolu Güzellik Uzmanları Eğitim Kurumları Derneği Başkanı ve Diba Güzellik Salonu İşletmecisi Hülya Esmer, makyaj malzemelerinin bilinçsizce kullanılmasının telafisi olmayan cilt hasarlarına neden olduğunu belirterek, bu ürünlerin ayrıca kansere de yol açtığını söyledi.

Diba Güzellik Salonu'nda açıklamalarda bulunan Hülya Esmer, yanlış tekniklerle gerçekleştirilen makyaj ürünleri ve stillerinin ciltte kalıcı hasarlara yol açtığını belirterek, fondöten gibi makyaj maddelerinin sıvı özellikli makyaj malzemeleri olduğunu ve bunların bilinçsiz kullanılmasının kansere davetiye çıkardığını kaydetti. Esmer, "Ayrıca güzelleşme adına yapılan bu tür makyajlar çoğu zaman daha fazla kırışık bir görüntü, kuru bir cilt ve problemli bir derinin oluşmasına neden olmaktadır.

Özellikle ağır makyajlarda kullanılan sıvı ürünler yağ içerdiği için, bunlar gece temizlenmediğinde, sabah kalkındığında terlemeyle beraber akneye neden olmaktadır. Bu akne tedavileri kimi zaman sadece sivilce şeklinde olmuyor. Sonrasında dermatolojik bir durum haline geliyor. Bu da kişide psikolojik açıdan ağır etkilerin doğmasına neden olmaktadır. Fondöten gibi makyaj maddeleri sıvı özellikli makyaj malzemeleridir. Bu ürünler kullanıldıktan sonra eğer akşam temizlenmez ise, gece yatarken terlemeler oluşmakta ve bu ter fondöten ile deri arasında sıkışmakta, daha sonra bu ter tekrar vücuda geri gitmektedir. Geri giderken de o makyaj malzemelerinin içerisinde bulunan kimyevi maddeleri de alarak emmekte, bu da akne sivilce hatta kansere neden olmaktadır" dedi.

Avrupa ülkelerinde yapılan araştırmalarda, ağır gece makyajları, TV makyajları denilen makyajları da kanserojen etkinin çok fazla görüldüğünün tespit edildiğini dile getiren Esmer, bu istatistiklerden insanların bilinçsiz ya da sırf güzel görünme adına aslında kendi sağlıklarını riske attıkları gerçeğinin ortaya çıktığını söyledi. Esmer, "Az ve göze düzgün görünecek makyaj sizi her zaman daha güzel gösterecektir. En azından hastalıklardan ve tüm kimyasal maddeleri vücudunuza çekmekten de korunmuş olursunuz. Dikkat ederseniz ünlülerde şöyle bir durum var, televizyon ekranlarında ya da birebir görüşmelerde baktığınız zaman, artık cildin, parlaklığının ve elastikiyetinin yok olduğunu görüyorsunuz" ifadelerini kullandı.


"KÜÇÜK YAŞTA KIZ ÇOCUKLARININ YAPTIĞI BİLİNÇSİZ MAKYAJ ERKEN ERGENLİĞE NEDEN OLUR"

Özellikle küçük yaşta yapılmaya başlanan makyajın çocuklarda östrojen hormonunun yükselmesine neden olduğunu savunan Esmer, bunun kız çocuklarında erken ergenlik dönemine girmelerine sebebiyet verdiğini söyledi. Esmer, "Bununla beraber gelişim bozukluğu ve boyda kısa kalma durumu meydana geliyor. Bu durumda özellikle kendi çocuklarımıza makyaj yapma tekniklerini bilinçli bir şekilde öğretmemiz gerekiyor. Bilindiği gibi çoğu kozmetik ürünlerinde de kimyevi maddeler vardır ve bunların kanserojen etkileri de vardır. Bir güzellik uzmanına ya da dermatologa sorup, cildinize uygun ürünleri kullanmanızı tavsiye ederim. Ayrıca merdiven altı ürünlerinden kesinlikle uzak durulmasını tavsiye ederim. Bu ürünler fiyat anlamında cazip gelebilir, ancak bu ürünler telafisi olmayan cilt hasarlarına neden olmaktadır. Bundan dolayı biraz cebinizi yaksın diyoruz ama en azından kaliteli olsun, cildinize hasar vermesin" diye konuştu.

Tekrar Tekrar Orgazm Olmanın Yolu

Genelde zincirleme orgazma yatkın kadınlar, bu potansiyeli zaman içinde kendiliklerinden keşfedip geliştiriyorlar...

Tekrar Tekrar Orgazm Olmanın Yolu
KADIN
Genelde zincirleme orgazma yatkın kadınlar, bu potansiyeli zaman içinde kendiliklerinden keşfedip geliştiriyorlar. Ama cinsel yaşama yeni adım atan genç kadınların bu süreci daha hızlı geçirmesini sağlayacak uygulamalar da yok değil.

KENDİNİZİ KEŞFEDİN
Daha sık masturbasyon yapın, fantazilerinizde daha yaratıcı olun. Yaşamınızda cinselliğe verdiğiniz yer genişledikçe, daha kolay ve daha yoğun tahrik olmaya başlayacaksınız. Bu konuda yapılan bilimsel deneyler de kanıtlamıştır ki, bir kadın ne kadar çok masturbasyon yaparsa bu tür rahatlamaya duyduğu istek ve aldığı haz da o kadar çok artar. Kendinize zaman ayırıp, sizi tahrik eden yeni şeyler keşfetmeye, yöntemlerinizi zenginleştirmeye ve gerek cinsel organlarınızda gerekse tüm vücudunuzda mümkün olduğunca yoğun duyumlar oluşturmaya çalışın. Gerekiyorsa erotik dergi ve filmlere başvurun. Bir gün bol bol fantazi kurup gerçekten kuvvetli bir orgazma ulaştıktan sonra, yeni baştan masturbasyona girişin. Böylece bir kez daha doruğa çıkabilirsiniz. Veya (G) noktanıza uyarımda bulunarak daha farklı bir nitelikte orgazm yaşamayı deneyin.

KASLARI GÜÇLENDİRME
Doğumdan sonra kadının pelvik kas tabanını güçlendirmek için uygulanan egzersizler, normal zamanlarda da orgazm potansiyelini artırmakta son derece etkili oluyorlar. Alafranga tuvalette idrar yaparken, bacaklarınızın arasındaki taban kaslarını kasarak idrarınızı tutup, bırakmayı deneyin. Bunu bir idrarda birkaç kez tekrarlayabilecek ustalığa vardığınız zaman bu kaslar tamamen kontrolünüze girmiş demektir. Bunun yanısıra vajinanızın bir asansör olduğunu hayal edin.
En üst kata kadar adım adım kasıp, gene adım adım gevşetin. Bu egzersizler yanlız orgazm potansiyelinizi artırmakla kalmayacak, partnerinizin cinsel heyecanını da kat kat artıracaktır. Penisini vajinal kaslarınızla bir kez kavradığınız erkek, bu hazdan ömür boyu vazgeçemeyecek. Mümkünse partnerinizle fantazilerinizi gerçekleştirmeye çalışın. Kendi cinselliğinizi bu şekilde açığa vurmak ve bunu sevgilinizle paylaşmak çok daha fazla heyecan duymanızı sağlamaktır.

Seks oyunlarınızı zenginleştirin; sadece bu kadar bile, tek orgazma alışık bir kadına yeni olanaklar sunar. Çünkü zevkli bir fantaziyi gerçekleştirmek veya sevişmeye daha yaratıcı boyutlar getirmek partnerinizin daha çok uyarılmasını ve daha çok haz almasını sağlayacak, bu da zincirleme orgazma ulaşma şansınızı artıracaktır. Partnerinizden yardım istemekten kaçınmayın. Eğer zincirleme orgazma ulaşmak niyetindeyseniz, bunu ona söyleyin ki, bir kez doruğa vardığınızı görür görmez kendini salıvermesin. Erkeklerin çoğu bir orgazmın kadına yettiği düşüncesiyle davranır ve partnerini bir kez doruğa ulaştırdıktan sonra özel çaba harcamaktan vazgeçerler. Onu devam etmeye teşvik edin. Hatta gerekiyorsa önce onun önünde bir iki kez masturbasyon yaparak zincirleme orgazmı gözleriyle görmesini sağlayın. Unutmayın kadınların tekrar tekrar boşalabileceği pek çok erkeğin aklına bile gelmez. Sevişirken en çok nelerden tahrik olduğunuzu sevgilinize anlatmaktan çekinmeyin. Mümkün olanın en azını değil, çoğunu hedefleyin. Önce eşiniz parmaklarını veya dilini kullanarak sizi bir kez daha orgazma ulaştırsın. Sonra en çok haz aldığınız pozisyonda cinsel birleşmeye geçin. Bir yandan da kendinizi okşamaya ve okşatmaya devam ederek orgazmların sayısını artırın. Bütün bunlar erkeğin kendini iyice kontrol edebilmesini gerektirir. Bu konuda üç seçeneğiniz var. İlki; partneriniz boşalma kontrolü yöntemleriyle kendini tutmayı öğrenebilir. İkincisi; sevişmeden önce ona bir kez masturbasyon yaparak sonradan dilediğinizce sabretmesini sağlayabilirsiniz. Son olarak da; eğer sizi seyretmeye itirazı yoksa siz önce bir süre masturbasyon yaparak birleşmeye ancak bundan sonra geçersiniz.

ERKEK
Eğer kadın kısa süre içinde tekrar sevişmek istiyorsa, erkeği bir kez daha uyarmanın en etkili yolu oral sekstir. Cosmotürk'teki habere göre 50 yaşlarına kadar hiç bir erkeğin penisi ağız temasını cevapsız bırakmaz. Hatta daha ileri ki yaşlardaki erkekler bile bu yöntemle baştan çıkarılabilirler. Boşalmadan birleşmeyi, yani ejakülasyon öncesi aldığı hazzı iyice yoğunlaştırmayı öğrenen erkek, boşalmasını son birleşmeye kadar bekletebilir.

Yaşlı erkekler seks açısından aktif!

İngiltere’de son yapılan araştırmalar, 75 yaş üstü 10 erkekten 4’ünün cinsel açıdan aktif olmayı sürdürdüğünü ortaya çıkardı.

Yaşlı erkekler seks açısından aktif!
Bu oran kadınlarda 10’da 2’de kalıyor. Uzmanlar, bu durumu, erkeklerde sertleşme sorununa çare olan ilaçların yaygınlaşmasına bağlıyor. Ayrıca erkeklerin kendilerinden daha genç kadınlar ile evlenme eğiliminde olmasının da hayatlarının daha uzun döneminde seks yapmalarına neden olduğu düşünülüyor.

Bu arada yine İngiltere’de yapılan araştırmalar, son 10 yılda 45 yaş üstü kişilerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle hastanelere başvurma oranlarının ikiye katlandığını ortaya çıkardı. Konuyu inceleyen uzmanlar, orta yaşlarda uzun süreli ilişkilerini bitiren ya da partnerlerini kaybeden kişilerin, özellikle internet üzerinden tanıştıkları kişilerle ilişki kurmaya başladıklarını ve
hamilelik riski bulunmadığı için korunmayı tercih etmediklerini belirtti.

Uzmanlar, orta yaş üzeri insanlar arasında yaygınlaşan bu tip hastalıkların önüne geçilmesi için kampanya başlatılması gerektiğini düşünüyor.

Gülen Yüz Görmek Beyin Faaliyetlerini Gelişmesine Yardımcı Oluyor

Gülen yüzler görmenin ve meditasyonun beyin faaliyetini değiştirdiği ve daha iyimser yaptığı belirlendi.

Gülen Yüz Görmek Beyin Faaliyetlerini Gelişmesine Yardımcı Oluyor
İngiltere'deki Essex Üniversitesi'nden Elaine Fox, 20 yıldır uykusuzluk çeken ve daha mutlu olmak isteyen televizyon sunucusu gazeteci Dr. Michael Mosley'i "yoğun tedaviye" aldı.

SAĞ BÖLÜM SOLDAN DAHA AKTİF

Laboratuvarda diğer kötümser ve kaygılı kişilerdeki gibi Mosley'in de beyninin sağ bölümünün soldan daha aktif olduğu belirlendi. Mosley'in beyninin sağ bölümünün 3 kat fazla aktif olduğunu belirten araştırmacılar, gazeteciden 7 hafta boyunca her gün meditasyon yapmasını ve bilgisayar ortamında gösterilen fotoğraflardaki gülen yüzleri mümkün olduğunca çabuk bulmasını istendi.

BBC'nin belgesel olarak yayınladığı deneylerde Mosley, 7 hafta sonra daha mutlu olduğunu ve uyku düzenine kavuştuğunu söyledi. Mosley'in beyninin iki bölümünün de dengelendiği ve gazetecinin iyimser hale geldiği vurgulandı.
Hürriyet

Neden Baş Ağırlaşır

Baş ağrısı çok sık görülen 1 şikayet olup, farklı farklı türlerde hissedilebiliyor. Migren hastalığı sık görülen nedenler arasında olmakla birlikte; kulak burun boğazı ilgilendiren sorunlar, göz hastalıkları ya da beynin kendi dokusuyla ilgili hastalıklar da baş ağrısına yol açıyor.
Baş neden ağırlaşır
Gazete Habertürk CEYDA ERENOĞLU'nun yazısı:
Kalp - damar hastalığı risk faktörü olan hipertansiyonun da sıklıkla baş ağrısı yaptığını söyleyen Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhsin Türkmen ve İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oktay Olmuşçelik konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.

TANISI KONMAMIŞ HİPERTANSİYON
Başta ağırlık ve gerilme hissinin en önemli nedeninin tanısı konulmamış hipertansiyon olduğu belirtiliyor. Boyundan başlayarak ense köküne yayılan ağrı ve kulaklardaki çınlamayla uğultu hissi kişide hipertansiyonu düşündürüyor. Kolesterol yüksekliği de damar sertliğine yol açtığı için vücutta birçok bulguyu taklit edebiliyor.

Bu belirtilere dikkat edilmelidir!

Nörolojik soruna da işaret edebilir


Hareket veya güç kaybı, konuşma bozukluğu veya şiddetli başağrısı gibi belirtiler kişiler için nörolojik değerlendirme yapılmasını zorunlu kılıyor. Başta kolesterol olmak üzere kan yağlarıyla ilgili bazı belirtiler de başta ağırlık nedeni olabiliyor. Yaygın bir inanış olmasına rağmen yüksek kolesterolün başağrısı yaptığına dair net bir kanıt bulunmuyor.

Bunlar da başı yoruyor

* Kulak – Burun - Boğaz sistemini ilgilendiren hastalıklar
* Görmeyi engelleyen veya bulanık görmeye neden olan göz hastalıkları
* Baş ve boyunda ağrı yapan kas iskelet hastalıkları (boyun fıtığı vs)
* Kafa içinde gelişen damar genişlemesi ve tümörler

Bu belirtilerde doktora gidin

* Bilinç değişikliği
* Bulantı - kusma
* Çok ilaca rağmen düşürülemeyen yüksek tansiyon
* El ve kolda hareket ve his kaybı
* Konuşma bozukluğu

İdrar Kaçırma Neyin Habercisi

Sıkışma ve idrar kaçırma, başta MS ve alzheimer olmak üzere birçok nörolojik hastalığın ilk bulgusu olarak gösteriliyor.
İdrar Kaçırma Neyin Habercisi
Yapılan araştırmalara göre Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TİJOD) Genel Sekreteri ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke, idrar kaçırmanın ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve kadınlarda çok sık görüldüğünü söyledi.

Karateke, idrar kaçırmanın, kişinin hayat kalitesini düşürdüğünü, yalnızlaştırdığını, insanların beslenme biçimine kısıtlama getirdiğini ve tuvalete uzak yerlerde bulunmaktan kaçınma gibi davranış biçimlerine yol açtığını belirterek, sırf bu yüzden antidepresan kullanan hastaların bulunduğunu dile getirdi.
İdrar kaçırmanın, orta ve ileri yaşlı kişilerin yaklaşık üçte birini ilgilendirdiğini ifade eden Karateke, "Hastalığın görülme sıklığı, yaş ilerledikçe artıyor" dedi

'NEDENLERİ ARAŞTIRILMALI'

İdrar kaçırmanın basit bir olay olarak düşünülmemesi ve altında yatan nedenlerin mutlaka araştırılması gerektiğini vurgulayan Karateke "Bu, bir yaşlı hastalığı değildir. Çünkü, özellikle sıkışma ve yetişememe tipindeki idrar kaçırmanın altında özellikle nörolojik sorun yatabilir" uyarısında bulundu.

Karateke, idrar kaçırmanın ya nörolojik kaynaklı olduğunu ya da idrar torbası çıkışındaki kasın yetersizliğinden geliştiğini belirterek şunları kaydetti:

"Hatta, şunu söylemek bile mümkündür. İdrar kaçırma, nörolojik hastaların ilk bulgusu olabilir. Özellikle MS hastalığının ilk bulguları arasındadır. Bunların dışında, parkinson, alzheimer, omurilik, merkezi sinir sistemi hastalıklarının da belirtisi olarak kendini gösterir. İdrar kaçırma, erkeklerde de ilerleyen yaşlarda görülebilir, ancak görülme sıklığı kadınlara kıyasla daha azdır."

Seksteki Mutsuzluğun Nedeni

Bir ilaç firmasının yaptığı araştırma farklı sonuçlar ortaya koydu. Teknolojinin kişilerin cinsel hayatını etkilediğine dair yapılan araştırmalar bu sonuçlar da tescillenmiş oldu.

Seksteki Mutsuzluğun Nedeni
Bir ilaç firmasının yaptığı anketin sonuçlarına göre kadınların seks hayatında mutsuz olmalarının nedeni iPhone ve Blackberry gibi cihazlar.

Erkeklerin bu cihazlarla yatak odalarında fazla zaman geçirdiğini belirten kadınlar, bunun kendilerinde cinsel isteksizliğe neden olduğunu belirtti.

Erkeklerin bu cihazları çok fazla kullandığından şikâyet eden kadınların sıkıntıya düştüğü diğer durumlar ise uzun çalışma süreleri, yorgunluk ve erkeklerin iş hayatında çok meşgul olması.

Cinsel İlişkide İdeal Süre Ne Kadar Olmalı!

Yapılan araştırmalar neticesinde, cinsel ilişki süresinin düşünülenin çok daha altında olduğunu ortaya konmaktadır.

Cinsel İlişkide İdeal Süre Ne Kadar Olmalı!
Stockholm’de düzenlenen Avrupa Üroloji Birliği (EAU) kongresinde sunulan araştırmalar, tatmin sağlayıcı cinsel ilişki süresinin düşünülenin çok daha altında olduğunu ortaya koydu.

ABD Mid-Michigan Sağlık Merkezleri Tıbbi Direktörü Dr. Matt Rosenberg, “Cinsel ilişkinin saatlerce sürmesi gerektiği yönündeki genel düşüncenin  aksine, ABD ve Kanadalı cinsel ilişki terapistlerinin yürüttüğü yeni bir çalışmada, tatmin edici cinsel ilişkinin 7 ila 13 dakika arasında sürdüğü ortaya koyuldu” dedi.

Bu sürenin yaşla birlikte düştüğüne işaret eden Rosenberg, “Dünya nüfusu yaşlanmaya devam ettikçe, 40 yaşın üzerindeki erkeklerde sertleşme sorununun yaygınlığı artacak. Bu sorunun çözümünde hedefler, yalnızca sertliği artırmak yerine, tatmin edici bir cinsel yaşamın yeniden sağlanmasına yöneltilecek olursa tedavinin sonuçları iyileşir” diye konuştu.

Cinsel tatmini partneriyle paylaşmanın erkeğin cinsel deneyiminin önemli bir unsuru olduğuna işaret eden Rosenberg, bu konuda son dönemde geliştirilen ilaçların olumlu etki gösterdiğini söyleyerek, “Araştırmalar Bayer Schering Pharma’nın ilacı Levitra’nın uzun ve sürekli sertleşme sağladığı belirlendi” dedi.

Fantezileri Paylaşarak İlişkinizi Daha Etkili Hale Getirin

Duygusal frenlerden kurtulup ilişkinizi daha renkli kılmaya ne dersiniz? Rüyalarımız ve fantezilerimiz bilinçaltımıza ilişkin birçok şeyi açığa vurabilir...

Fantezileri Paylaşarak İlişkinizi Daha Etkili Hale Getirin
Rüyalarımız ve fantezilerimiz bilinçaltımıza ilişkin birçok şeyi açığa vurabilir. Cinsellik yönünden ise, birlikte olduğumuz kişiyi daha iyi anlamamıza ve en üstün seks potansiyelimizi ortaya koymamıza yardımcı olurlar.

Bazı kişiler için fantezi dünyası, duygusal "fren"lerinden kurtulacakları tek yerdir. Terapistler, rüyalardan çoğu kez bilinçaltını keşfetmede yararlanırlar fakat, aslında hepimiz cinsel yapımızı daha iyi anlamak için rüyalarımızı kullanabiliriz.

HEMEN ORTAYA ATMAYIN
Fantezileri paylaşmanın nihai hedefi, ilişkiyi daha da iyiye götürmektir. Gene de, fantezileri paylaşma konusunu hemen ortaya atmaktan kaçının deriz. Sevgiliniz ürkebilir. Bir de şunu aklınızdan çıkarmayın: Sevgiliniz fantezilerinizi bir kez öğrenince, onları "geri" alamazsınız.

Örneğin; Rachel, erkek arkadaşına bağlanmış olduğu halde, çok sayıda erkekle aynı anda cinsel ilişkide bulunduğunu hayal ettiğinden sık sık söz etti. Sevgilisi Nick açık fikirliydi fakat kendini rahatsız hissettiğini de itiraf ediyor. "Ben onun hayallerine uymuyorum, onlarda yer almam. Şimdi de, sanki sevişirken ona karşı daha kaba davranmam isteniyormuş gibi bir duyguya kapılıyorum." Sue da, erkek arkadaşı Michael ona, işyerindeki sekreterin kahramanı olduğu seksi rüyalar gördüğünü söyleyince, benzer bir deneyim geçirmiş. "Bu rüyaların onun için zerrece değer taşımadığını biliyordum. Açık sözlülüğünü takdir ettim etmesine ama, gene de beni müthiş rahatsız etti söyledikleri. Sonunda öyle bir kıyamet kopardım ki, bir daha bana böyle şeyleri asla söylemeye yemin etti."

Fantezileri uygulamak
Bazı kişiler sevgililerinden hayallerini, fantezilerini hemen hayata geçirmesini beklerler. Bu konuda bir baskı söz konusuysa eğer, yolunda giden bir ilişkinin bile rayından çıkmasına hiç şaşmamak gerek. Ancak, eğer fantezilerinizi gerçekleştirme fırsatı tanınsa, çoğumuzun büyük bir olasılıkla bu fırsattan yararlanmayacağını bilmek de insanın içine ferahlık veriyor.

Sevgililerimize ilişkin kurduğumuz o ılımlı fanteziler, istersek hayata geçebilir. Gene de çoğu kez onları fantezi olarak saklamak en iyisidir. Kimi çift, fantezileri hayata geçirmenin işin heyecanını kaçırdığını farketmiştir.

Sevgilinizle erotik rüyalarınızı paylaşırken, hassasiyet göstermeyi ihmal etmeyin. Zamanlama, her şeydir. Yorgun olduğu ya da canının bir şeye sıkıldığı anı seçmeyin. İkinizin de kendinizi seksi ve yeniliklere açık hissettiğiniz anı bekleyin. Eğer her şey yolunda görünüyorsa, ileri bir adım daha atabilirsiniz. Fakat eğer işler yolunda değilse hemen durun.

Sizi ne heyecanlandırır?
Fantezileri paylaşmanın ilk şartı, sevgilinizi neyin heyecanlandırdığını bilmektir. Her erkek farklıdır. Bazıları aynı anda iki kadınla birden sevişme fikrinden heyecana kapılır, bazıları ise sevgilisinin seksi çamaşırlar giymesinden hoşlanır. Bazı erkekleri de, sevgilisinin kot pantolon ve gömlek giymesi tahrik eder. Bunları tartışmak, anlamanın en açık şeklidir fakat bundan hemen sonra da gözlemin geldiğini unutmayın. Sevdiğiniz nasıl kadınları çekici buluyor? Onu hangi filmler ya da kitaplar heyecanlandırır? Size hiç bazı giysilerinizin onu çektiğini söyledi mi? Bir kadın jimnastik yaparken giydiği mayo üstündeyken, sevgilisinin onu hemen farkettiğini söylüyor.

Bazı fikirleriniz varsa, bunları sevişmenize yavaş yavaş dahil etmeye başlayabilirsiniz. Belki de bir senaryo yazıp, bunu uygulamak istersiniz. En sık rastlanan senaryolardan biri, kadının bir fahişe, erkeğin de onun müşterisi gibi davranması fantezisidir. Fikir kaynağı olarak seks dergilerini kullanmak da iyi bir fikir. Mektupları ya da yazıları birlikte okuyun ve en çok hangilerinden hoşlandığınızı çekinmeden birbirinize anlatan. Seksi bir film için küçük bir sinopsis yazmak da, genellikle hoşa giden bir oyundur. Eğer bunun fazlaca zaman sarfına yol açacağını düşünüyorsanız, size hoş gelen seksi bir filmin konusunu anlatın, yeter. Böylece yaratıcılığınızı cinsel yaşantınızla birleştirmek fırsatı geçer elinize.

Fantezileri açıklamak, bunları duyan sevgilinizin önünde geniş ufuklar açar. Örneğin bazı kadınların tatlı, bakiremsi ve masum bir havası vardır. Sevgilileri de bu havaya kanar ve sevişme düzeyini en aza indirerek kadından çok fazla cinsel talepte bulunmazlar. Hatta çoğu kez, olağanın birazcık dışındaki bir şey ima ederlerse, birlikte oldukları bu "iyi" kadını incitecekleri şeklinde bir kuşku da duyarlar.

Bu gibi durumlarda çoğunlukla kadının gayet geniş bir hayal dünyası vardır ve fantezileri paylaşma yoluyla 'açılır.'

Böylesi uyanmalar, aradan yıllar geçmiş olsa bile bir ilişkide devrim yaratabilir. Erkek, sevgilisini ilk kez gerçek benliğiyle görür. Kadın da, belki ilk kez, cinselliğini ilk kez onunla paylaşma imkanına kavuşur. Çiftin ilişkileri için gerekli olan bir itelemeyi sağlar. Ne kadar beklenmedik olursa olsun, değişiklik çoğu kişiye iyi gelir.

Sevgilinin ihtiyaçlarını bütün ayrıntılarıyla bilmek, cinsel ilişkiyi genellikle iyiye götürür. Andrew, Janet'e fantezisini yaşatmak için bu bilgiden yararlandı. Gene de hassasiyeti elden bırakmadı.

İnsanların fantezileri çoğu kez öylesine kişiseldir ki, bunları sevgilileriyle bile paylaşmak onları rahatsız eder. Eğer paylaşırlarsa, kendi kafalarında fantezilerinin değerinin düşeceğinden endişelenirler. Belki de herkesten gizli ve sadece kendilerine ait bir fanteziye sahip olma fikridir asıl heyecan veren.

Bazen de insanın sevgilisi, fantezisini paylaşmak istemeyebilir. Fantezilerini hayata geçirmeyi ilişkilerinin dışında arayan adamlar da vardır. O zaman da erkek, fantezilerine cevap veren kadını tercih ederek, sevgilisinin gerçek değerini gözardı edebilir. Birçok ilişkinin bu yüzden bozulduğu görülmüştür.

Klinik deneylere göre, ihtiyaçlarınızı karşılaması için sevgilinizi ikna etmek, çözümü dışarda aramaktan daha iyi sonuç veriyor.

İhtiyaçlarınızı karşılarken
Fantezilerinizi ille de gerçeğe dönüştürmenin şart olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Eğer fantezilerinizi paylaşmaya hazır olmadığınız için kaygı duyuyorsanız, sabredin. Cosmotürk'ün haberine göre, bir çift ne kadar uzun süre bir arada olursa, kadınla erkek birbirine o kadar yakınlaşır. Kırk yaşına yaklaşırken kendini cinsel yönden daha bilinçli hisseden kadınların sayısı, şaşılacak kadar çoktur. Böyle kadınlarla evli erkekler, karılarının on yıl önce lafını bile duymak istemeyip reddettikleri şeye on yıl sonra kabul edilebilir gözüyle bakmasından hayrete kapılırlar.

Son olarak, paylaştığınız fantezinin cinsi konusunda da hassas davranın. Tom Cruise'a ilişkin bir fantezi, gerçekleşme ihtimali fevkalade zayıf olduğu için hoş karşılanabilir, zararı da dokunmaz. Fakat kapı komşunuza ilişkin bir fantezi, sevgilinizi "ya gerçekleşirse" korkusuyla tedirgin edebilir.

Cinsel yaşamı renklendirmenin 6 özel yolu
Fantezileri paylaşmak, ortak cinsel yaşantınızı zenginleştirebilir. İşte fantezileri paylaşmanın birkaç yolu:
1- Birlikte olduğunuz kişinin günlük hayatta cinsel olarak ya da romantikçe neye ve nasıl tepki gösterdiğini gözleyerek işe başlayın. Onu heyecanlandıran seksi giysiler mi, yoksa filmler mi?
2- Baskı yapmadan, tatlı tatlı, onun fantezilerini keşfetmeye çalışın.
3- Bütün bunların sonunda öğrendiklerinizi seks oyunlarınıza ya da cinsel ilişki öncesi oynaşmalarınıza dahil edin.
4- Sevişirken ya da sekse bir hazırlık olarak seksi hikayeler anlatmasını öğrenin. Bu hikayelerin bir işe yaraması için, dinleyenin tahrik edici bulacağı son derece kişisel hale getirilmiş detayları içermeleri gerekir.
5- Sevgilinizin fantezilerinin hayata geçmesi için fırsatlar yaratın. Tabii, ikinizde bunu gerçekten istiyorsanız. Unutmayın ki, paylaşma ortaklaşa alınan bir karar sonucu ortaya çıkmalı.
6- Özenle ve hassasiyetle davranın ve ilk hoşnutsuzluk işaretinde hemen durun

Seks Otuz yaşında mı başlar?

Otuzlu yaşlarda kadın cinsel yaşamındaki yasakları kaldırıyor. Ayrıca partnerine isteklerini ve sıkıntılarını söylemekten de çekinmiyorlar. 

Seks Otuz yaşında mı başlar?
Bu durumda cinsel tatmin her 2 taraf için de büyük 1 zevke dönüşüyor.

Ancak Otuzlu​ yaşların sonlarına doğru seks hormonlarının düzensizleşmesi nedeniyle adet dönemi öncesi sıkıntıları yoğunlaşıyor; baş ağrıları, sinirlilik, huzursuzluk ve tahammülsüzlük gitgide artan dozlarda görülmeye başlıyor. Cosmotürk'ün haberine göre, bu yaşlarda herşeyden önce kadının anne olmasıyla birlikte cinselliği ikinci plana atma, reddetme tehlikesi de yaşanabiliyor.

NE YAPMALI?

* Ev, iş ve aile üçgeni arasında yaşanan yoğun trafik nedeniyle cinsel soğukluk oluşmaya başlamışsa, bir uzman yardımı almayı ihmal etmeyin.

* Sık sık partner değiştiriyorsanız, herhangi bir hastalık riskine karşı, her 6 ayda bir doktor kontrolünden geçin.

* Cinsel soğukluk oluşmaması için, vajinal enfeksiyonlar ya da vajinismus gibi sintyalleri dikkate alınve bir uzmana başvurun.

* Hamilelik döneminde mutlaka cinsel birleşmeye girmek gerekmiyor. Duyarlı bölgeleri uyarmak ve ön sevişmeyi uzatmak gibi alternatifler de seks hayatına renk katıyor.

* Annelik, cinsel hayatınıza son vermek anlamına gelmemeli. Eğer çocuğunuzu tek başınıza bakmakta zorlanıyorsanız bir bakıcı tutabilirsiniz. Bazen de iş çıkışında çocuğunuzu annenize bırakarak romatizmi yeniden keşfedebilirsiniz.

Depresyon cinsel yaşamıda vuruyor!

Modern hayat, teknoloji çağı ve yoğun iş yaşamının yarattığı sorunlar depresyonu tetikliyor, sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen depresyon cinsel yaşamı da temellerinden sarsıyor.

Depresyon cinsel yaşamıda vuruyor!
Reem Nöroloji Merkezi’nden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz depresyonun cinsel yaşama olan etkilerini anlattı.

Çağın hastalığı depresyonun, cinsel yaşama olumsuz etkilerini anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, depresyona girmiş erkeklerde başta erken boşalma, cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunları görülürken, kadınlarda ise cinsel isteksizlik görüldüğünü belirterek açıklamalarda bulundu.

’’Cinselliğin; uyarılma, cinsel istek ve orgazm olmak üzere 3 aşaması vardır. Depresyonda başta cinsel istek libido azalır. Buna bağlı olarak uyarılma ve orgazm sorunları da ortaya çıkabilir. Hatta birleşme olsa bile depresyondaki kişi bundan zevk almaz. Ancak tüm bu sorunlar depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte kendiliğinden düzelir. Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir’’ diyen Dr. Yavuz, cinsel sorunların depresyona yol açtığını bilmeyen hastaların, genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşündüğünü, bu durumun da mevcut tabloyu ağırlaştırarak, kişileri umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklediğini ve daha önce var olmayan cinsel sorunlara da yol açabildiğini belirtti.

Dr. Mehmet Yavuz: “Hasta cinsel yaşamının tamamen sona erdiğini düşünerek, depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda ‘’yine başarılı olamazsam’’ düşüncesiyle performans anksiyetesine kapılan hastada, depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabilir. Her fert ve her vaka birbirinden farklıdır, ama eşlerden biri depresyonda ise, tüm aile bundan etkilenir. Bu durumda diğer eşin sabırlı ve anlayışlı olması, eşine yardım etmesi ve ona her konuda cesaret vermesi gerekir. Depresyonda olan kişinin duygusal olarak aileden kopması sebebiyle, bu bazen güç olabilir.” dedi.

Evlilik Sürecindeki Gerginlikler Cinsel Hayatı Etkiliyor!
Bazı evliliklerin ilk günlerinde, erkeklerde sertleşme sorunu nedeniyle ilişkinin gerçekleşemediğini açıklayan Dr. Yavuz: “Evlilik sürecinde yaşanan yorgunluk, gerilim veya ilk gecede yaşanan heyecan nedeniyle ortaya çıkan bu durum karşısında bazen panik yaşanabilir. Böyle durumlarda erkeğin eşine karşı duyduğu mahcubiyet, olayı daha da ağırlaştırabilir. Bu geçici iktidarsızlık olayı, genellikle bir süre sonra düzelmektedir. Daha uzun süren vakalarda ilaç desteği gerekli olabilir. Böyle 1 olay karşısında yeni evlenmiş bayanın sabırlı ve eşini destekleyici olması düzelmeyi hızlandırır. Kırsal kesimde daha sık karşılaşılan bu durumu büyü ile “erkekliğin bağlanması’’ gibi değerlendirenlere de rastlanmaktadır. Böyle yörelerde kişilerin, doktora götürülmeden geleneksel telkin yöntemleri ile iyileştirilmeye çalışıldığını üzüntüyle görmekteyiz.” dedi.

Antidepresanlar Cinsel Gücü Etkiliyor!

Depresyonda zaten var olan cinsel sorunların antidepresanlarla tedavi sırasında daha da artabildiğini ve depresyon ilaçlarının cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açtığını ifade eden Dr. Yavuz; “Bugün depresyon tedavisinde kullandığımız ilaçların çoğu, cinsel sorunlara yol açmaktadır. Bu yan etkilerin başlıcaları; sertleşmede azalma, istekte azalma ve orgazm yoğunluğunda düşmedir. Bu durumda kişiler, depresyonun tedavisi ve cinsellik ikilemi arasında sıkışıp kalabilirler. Depresyon hastalarının birçoğu kullandığı ilaçların cinsel güçlerini bozduğunu görünce tedaviyi bırakmakta ve tedavi yarım kalmaktadır. Antidepresan ilaçlar nedeni ile cinsel sorun yaşayan kişilere yan etkisi olmayan ve en az ilaçlar kadar etkili olan TMS tedavisini uyguluyoruz” dedi.
Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

Kalori yakmanın en seksi hali!

Seks anında iliklerinize kadar işleyen haz ve tutkunun, en eğlenceli kalori yakma yöntemi olduğunu biliyor musunuz?

Kalori yakmanın en seksi hali
Gençliğinizde sevgilinizle dudaklarınız birleştikten ancak yarım saat sonra nefes almanın aklınıza geldiği zamanları düşünün. Öpüşmek sadece tutkunuzu göstermenizin ve bir çift olarak bağınızı ispatlamanızın bir yolu değil, aynı zamanda yağlarınızı yakmanıza da yarıyor. “Bahsi geçen öpücük kuvvetli ve biraz da ön sevişme içeriyorsa, saatte 90 kalori bile yakamaya sebep olabilir” diyor Los Angeles menşeli seksolog ve Red Hot Touch adlı kitabın yazarı Jaiya Kinzbach.

Soyunmak: Yarım saatte 8 kalori

Partnerinizle yakınlaşırken soyunma kısmına çok dikkat etmiyorsunuz muhtemelen, ama İtalyan bir araştırmacı bu konuyu masaya yatırmış ve bir kişinin soyunurken 8 ila 10 kalori arası yaktığını keşfetmiş. Daha da büyüleyici olan, aynı araştırmacının bir erkeğin ağzı ile sutyen açma çabasının karşılığında 80 kaloriye yakın yaktığını keşfetmesi olmuş. Yani ön sevişmeye biraz striptiz ekleyerek hem sevgilinizi hem de yaktığınız kaloriler ile kendinizi şımartabilirsiniz.

Masaj yapmak: Saatte 80 kalori

Kim partnerinin yapacağı masaja hayır diyebilir ki? Ama eğer yapan olursanız, sevgilinizi memnun etmek dışında bir avantajınız daha olur: yanan kaloriler. Araştırmalara göre, iyi bir masaj yapmak kalp ritminizi yükseltip vücudunuzu kalori yakma moduna getirebilir. Ve bunun için hızlı ve sert bir masajdan değil, tam tersi daha yavaş ve derin hareketlerden geçiyor. “Yavaş hareketler sadece daha etkili olmakla kalmayacak sizin de kendi vücudunuzda farklı kasların çalışmasına sebep olacak” diyor Doktor Kinzbach ve ekliyor “ Bir masaj masası almanızı öneririm çünkü yaparken ayakta durmanız daha çok kalori yakmanıza sebep olacak.”

Seks: Yarım saatte 144+ kalori

Seksin iyi bir egzersiz sayıldığını duymuşsunuzdur; peki yarım saatlik performansın akşam yemeğinden sonra atıştırdığınız çikolatayı yakmaya yeteceğini biliyor muydunuz?

Seks esnasında çok kalori yakmak istiyorsanız mümkün olduğunca ateşli olduğunuzdan ve uzun sürdüğünden emin olun. Biraz inleme ve derin nefesler ise ekstra 18-30 kaloriye bedel diyor uzmanlar. Farklı pozisyonlar, özellikle de bayanların üstte olduğu durumlarda daha çok işe yarayacağı gibi orgazm olan kadınların olmayanlara göre daha çok kalori yaktığı da kanıtlanmış bilimsel bir gerçek.

Dans etmek: Yarım saatte 103 kalori

Biraz ‘dirty dancing’ –kıyafetleriniz üzerinizde olsa dahi- sizin ve partneriniz için iyi bir egzersiz olabilir. Birlikte dans dersleri alan çiftlerin evde pratik yapması için de iyi bir bahane! Ayrıca: “Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki herhangi bir aerobik egzersizinden sonra kadınlar daha kolay tahrik oluyor ve uyarılıyorlar” diyor Doktor Barbara Bartlik – New York’lu psikiyatrist ve seks terapisti. Yavaş dans etmek hoş ama birkaç sürpriz eklemelisiniz ki gerçekten işe yarasın; öpüşmek, ısırmak ve dokunmak gibi… Adımları sıklaştırmayı da unutmayın!

Ön sevişme: Yarım saatte 238 kalori

Sevdiğiniz insanla kıyafetlerinizi bile çıkarmadan oynaşmanın kalori yakmak için en iyi yol olduğunu biliyor musunuz? “Beklenti” diyor Dr. Carle, kalp atışlarınızı hızlandırır. Ve derin nefesler almaya da! Ki bu da kalori yakımını hızlandırır. Ama daha fazlasını istiyorsanız, “Oda sıcaklığı yükseldikçe ve vücut ısısı, daha çok kalori yakacaksınızdır” diyor Kinzbach. Ayrıca yatakta yuvarlanmayı ve arada bir sahneyi değiştirmeyi deneyin,”Ne kadar oyuncu ve erotik olursanız o kadar çok zevk alacak ve kilo vereceksiniz.”

Elmaelma

Cinsel Estetik Vajina Estetiği

Cinsel estetik ameliyatları arasında vajen estetiği, labiumların küçültülmesi, vajen daraltma, kızlık zarı dikilmesi, doğum yırtığı onarımı ve klitoris gibi estetikler sayılabilir.

Vajina giriş bölümü özellikle vajinal doğum sırasında aşırı genişleme oluşur. Genişleme sırasında dokuların yırtılmaması için epizyotomi denilen kesi yapılır. Doğum bitiminde bu kesi onarılır. Bu onarım sırasında yapılan hatalı dikişler veya yetersiz dikiş konması sonucunda daha sonra dikişlerin açılması vajen girişinde genişlemeye sebep olur. Bu genişleme cinsel ilişki sırasında orgazma veya haz alınmasına engel teşkil edebilir. Bunun düzeltilmesi için vajina estetiği veya vajina daraltma ameliyatı yapılır.

Cinsel bölgede dış dudakların iç kısmında bulunan iç dudaklar bazı durumlarda aşırı büyük veya sarkık olabilir. Bu durum görüntü olarak ve cinsel ilişki sırasında acı duyma ve sıkıntıya neden olabilir. Bu durumun düzeltilmesi için cinsel estetik ameliyatı olan labioplasti ameliyatı yapılır. Labioplasti ameliyatıyla küçük dudaklar uygun yerden kesilerek küçültülür. Bu cinsel estetik ameliyat sonunda iz kalmaz, ameliyat olduğunuz belli olmaz. Labioplasti ayrıca cinsel bölgenin hijyenine de engel olabilir. Aşırı büyük ve kıvrımlı doku tam temizlenemez ve bundan hasta rahatsız olur.

Diğer bir girişim, kızlık zarı onarımıdır. Kızlık zarı onarımı için birkaç farklı yöntem vardır. Bunlardan en uygunu flep yöntemidir. Flep yöntemi ile kızlık zarı onarımında orijinaline en yakın onarım yapılmış olur. Flep yöntemi için kızlık zarının ne zaman yırtıldığı ya da ilişki sayısının önemi yoktur. Bu cinsel estetik ameliyat sonucunda tekrar yırtılana kadar süreklii kalıcı bir zar yapılmış olur. İz kalmadığı için zarın onarıldığı anlaşılamaz.


Cinsel Performansınız Yaşınızda Saklı

İngiltere’de seks oyuncakları ve iç çamaşırı satan bir firmanın 25 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre, 30-39 yaş arası cinsel hayat dibe vuruyor.
Cinsel Performansınız Yaşınızda Saklı
İngiltere’de seks oyuncakları ve iç çamaşırı satan bir firmanın 25 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre, 30-39 yaş arası cinsel hayat dibe vuruyor.
Çünkü bu yaşlarda maddi sıkıntılar, gelecek ve çocuk kaygısı artırıyor. Araştırmada 50-59 yaş grubundakilerin yüzde 52’si seks yaşamlarında mutlu olduğunu belirtti. Seks konusunda kendine güvenin en yüksek olduğu yaşlar ise 60’lar.

GAZETE HABERTÜRK

Kaliteli, Farklı Seks Nasıl Olur?

Düşünülenin aksine doğuştan değil sonradan öğrenilen kaliteli, sağlıklı ve mutlu bir cinselliği istediğimiz şekilde yaşamak gayet mümkün.
Kaliteli, Farklı Seks Nasıl Olur
İnsanların kendilerine özgü cinsel seçimleri ve tarzlarıyla benzersiz ve tek olduğunu vurgulayan terapistlere göre, herkes kendisi için iyi olanı ve kendine zevk veren şeyi en iyi biçimde ortaya çıkartmakla sorumlu. Bazı yönlerden diğer insanlara benzeyen, bazı yönlerden de farklı olan cinsel benliğin daha iyi öğrenilmesi gerektiğinin altını çizen terapistler, cinselliğin keşfinin her zaman kolay olmadığını ve gerçekte hem cesaret hem de azim gerektiğini ifade ediyorlar.
Cinsellikle ilgili tüm sorunların kaynağında yanlış bilgilerin bulunduğunu belirten CİSED terapistlerine göre, sekse ilişkin doğru yaklaşımın elde edilmesi ve bilinen yanlışların düzeltilmesi, aslında sağlıklı cinselliğin altın anahtarı niteliğinde.
Peki sağlıklı ve kaliteli bir cinselliğin sırları nelerdir?
İnsan, cinselliği öğrenen ve geliştiren tek canlıdır.
İnsanların doğru bir şekilde seks yapma konusunda seçenekleri çoktur. Gerçekten farklı olması ve bütünüyle benzer davranan iki kişinin mümkün olmaması da bir gerçek. İnsanlara neden hoşlanacaklarını, kendilerini veya partnerlerini nasıl sekse hazırlayacaklarını kimse söyleyemez. Ancak kişiler, cinsel açıdan nasıl biri olduklarını, diğer bir deyişle kendi vücutlarını, davranış biçimlerini, tercihlerini ve kendilerini harekete geçiren olguları keşfedebilirler. Bu tür keşifleri rahat bir şekilde uyguladıklarında başarılı olurlar. Bu da daha sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamı mümkün kılar.
Seks yapmayı öğrenmek araba kullanmayı öğrenmeye benzer.
Toplumca seks yapmayı doğuştan bildiğimizi sanırız. Hatta zamanı geldiğinde çok iyi seks yapacağımızı zannediyoruz. Oysaki nasıl okuma, yazma okulda öğreniliyorsa, seks de tecrübe kazandıkça sonradan öğrenilir. Öğrenme sürecinde deneyim çok önemlidir. Nasıl acemi bir şoför ilk başlarda zorluk çekerse, insanlar da cinsel yaşamlarının başında benzer sıkıntılar çekerler. Bu nedenle bu sürecin ilk zamanlarında kişi kendi cinselliğinden, herkes için geçerli olamayacak türde beceriler beklememelidir. Çünkü daha yolun başında olan kişi, beklentilerinin gerçek dışı olduğunu bilmeyebilir. Bunları karşılayamadığında, sadece cinsel yaşamını değil, kendini de olumsuz algılamaya başlayabilir. Bu da cinsel davranışlarını daha fazla kısıtlamasına, yeni ve olumlu deneyimlerden uzak durmasına ve kolayca cinsel sorunlar yaşamasına yol açabilir.
İyi seks içgüdüsel, daha iyi seks ise öğrenilebilirdir.
İyi seksin daha güzel görünmekle ya da performansla bir alakası yoktur. Cinselliğin, gevşemiş ve rahatlamış bir halde dokunmak, acelecilikten ve telaştan uzak durmak, hissetmek, yapmak ve ne söylemek gerektiğini düşünmemek, sadece dokunmanın ve sevişmenin verdiği hazza odaklanmak, tutkulu olmak veya gerçekte ne istediğini söylemek gibi önemli kurallar vardır.
Cinselliğin doğal olduğu kadar öğrenilen ve seçilen boyutları da vardır. Cinselliği öğrenme sürecinde insanların kalıtımla kuşaktan kuşağa geçen, cinselliğe ve üremeye yönelik kalıpları ve cinsel mitleri önemli bir yer tutar. Toplumsal yapı ve eğitim, bu kalıpların ve cinsel mitlerin, yaşama aktarılmasını kendine has kurallarıyla yönlendirir.
Günlük yaşamda kişiler arası ilişkiler, iletişim araçları, reklamlar ve benzer yollardan, insanlar sürekli olarak cinsel uyaranlarla ve cinsel mitlerle karşı karşıyadırlar. Ama her cinsel uyarı cinsel eyleme yol açmaz. İnsanoğlu, cinsel uyarıyı eyleme dökmek, baskılamak veya başka bir alana yönlendirmek arasında denge kurmak ve bir seçim yapmak durumundadır. Bu konuda toplumun koyduğu sınırlar ye koşullar kadar cinsel mitler de belirleyici rol oynar. Bu nedenle insanlarımıza öğretilen cinselliğe dair kural ve kavramların bir kısmı yıkıcıdır. Haz veren hoş bir seks yaşantısına hazırlık yapma açısından da yetersizdir.
Mahmure

Ayakkabı Alırken Dikkat Edin!

Ayakkabılarımız yaz aylarında günün uzun olması nedeniyle kış aylarına göre ayakkabıların ayakta kalma süresi daha uzun oluyor. Uzmanlar, yanlış seçilen, özellikle sıkan ayakkabının ayak sağlığında bir çok soruna sebep olduğunu belirterek, vücut ağırlığının tam oturduğu vakit olan akşam vakitlerinde ayakkabı alınmasını tavsiye etmektedirler.
Ayakkabı Alırken Dikkat Edin!Yaz aylarında günün uzun olması sebebiyle kış aylarına göre ayakta kalma süresi bir iki kat artıyor. Uzmanlar, yanlış seçilen ve özellikle sıkan ayakkabının ayak sağlığında bir çok soruna neden olduğunu belirterek, vücut ağırlığının tam oturduğu zaman olan akşama doğru ayakkabı alınmasını tavsiye ediyor.
"Bedenin bütün yükünü ayaklar taşıyor. Bu yükü rahat taşıtacak doğru ayakkabı seçimi çok önemli." diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Mustafa Salmaz, her şeyden önce ayak yapısına göre ayakkabı tercih edilmesini öneriyor. Salmaz, dar ayakkabı giyilmesinden şiddetle kaçınılması gerektiğini ifade ederek, "Dar ayakkabı, ayakta kemik eğriliği, şekil bozukluğu, yürüme güçlüğünün yanı sıra nasır ve tırnak batmasına yol açıyor. Kan dolaşımını engelliyor. Ayrıca, bel ve bacak ağrısına yol açarak çabuk yorulmaya neden oluyor." uyarısında bulundu.

Ayaktaki sağlık sorunlarının büyük çoğunluğunun yanlış ayakkabı seçiminden kaynaklandığını vurgulayan Salmaz, günlerin uzun olduğu yaz aylarında ayakta kalma süresinin, kış aylarına göre bir iki kat daha arttığını, bu sebeple yazın ayakkabı seçiminin daha da önem kazandığının altını çizdi.

"ŞEKER HASTALARI ASLA ÇORAPSIZ AYAKKABI GİYMEMELİ"
Toplum olarak ayakkabı seçerken rahatlığından ziyade moda ve dış görünüşe önem verildiğine değinen Salmaz, şu tavsiyelerde bulundu: "Ayak sağlığı, modadan, ayakkabının dış görünüşünden çok önemli. Yazın hava alabilen, ayakları terletmeyen, doğal malzemelerden üretilen ayakkabılar tercih edilmeli. Ayakkabı kesinlikle çorapsız giyilmemeli. Çorap ayaktaki terlemeyi çeker. Çorapsız giyilen ayakkabıda ter çekilmeyeceği için ayaklarda mantar ve sürtünmeye bağlı yaralar oluşabilir. Ayakta oluşan mantarın da tedavisi güçtür ve sık sık tekrarlama ihtimali vardır. Özellikle şeker hastaları asla ama asla çorapsız ayakkabı giymemeli. Çünkü ayakta oluşan yaralar, şeker hastalarında bazen tedavi edilemiyor ve ayağı kaybetme riski oluşuyor."

AYAKKABINIZI AKŞAMA DOĞRU ALIN
İnsan hacmi gün boyu genişlediğini, bu genişlemenin en çok ayaklarda görüldüğüne dikkat çeken Salmaz, en uygun ayakkabı almada doğru zamanının bu sebeple akşama doğru olduğunu dile getirdi. Salmaz, "Bazıları öğleden sora diyor ama bence en uygun zaman akşam üzeri. Çünkü gün boyunca ayaklar şişiyor. Bu şişkinlik akşama doğru doruk noktasına ulaşıyor. Vücut ağırlığı akşama doğru tam olarak yerine oturuyor. Dolayısıyla sabah saatlerinde alınan ayakkabı akşama doğru ayağı sıkabilir. Ayakkabı alımı için en uygun zaman akşama doğru olan zamandır. Bu zaman diliminde alınan ayakkabı ayakları sıkmaz. Mümkünse tercih bağcıklı ayakkabıdan yana kullanılmalı. Boğazı sıkan ayakkabı da kan dolaşımını engelleyebilir." bilgilerini verdi.

Özellikle varis problemi yaşayanların, kan dolaşımı konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Salmaz, tavsiyelerini şöyle sürdürdü: "Varis sorunu olanlar kesinlikle ayak bileğini ve ayağın kendisini sıkan ayakkabı giymemeli. Bırakın ayakkabıyı boğazı sıkan çoraplardan bile kaçınmalı. Bel ağrısı olanlar ise ortopedik ayakkabı tercih etmeli. Ortopedik ayakkabı omuriliği destekler ve yorulmayı geciktirir. Sonra açılır diye sıkan ayakkabıyı asla almayın. Ayakkabı alırken genelde sadece sağ ayakla dememe yapılıyor. Sağ ve sol ayağı birlikte deneyin ve mağazanın içinde biraz yürüyün. Ayakkabıyı giydiğinizde en uzun parmağınızla ayakkabının ucu arasında biraz boşluk bulunmasına dikkat edin."

Sabah