Meme Kanseri Belirtileri



Meme Kanseri Belirtileri
Meme kanseri kadınların korkulu rüyası olmasına rağmen gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde erken teşhis edildiğinde hastaların %98′i başarıyla tedavi edilebildiği gibi, memelerinin bile alınmasına gerek kalmayabiliyor.
 Bununla birlikte geçmişte meme kanseri menopoz sonrası kadınların hastalığı gibi algılanırken, artık 20′li yaşlarda teşhis konan kişilerin sayısının artmasıyla bu algı da değişmeye başlıyor. Bu yüzden her yaşta, herkes için erken teşhis hayat kurtarıyor.
Erken teşhis için ergenlikten itibaren her ay elle kontrol ve yılda bir doktor kontrolü öneriliyor. 40 yaş sonrası kadınlar için mamografi ve ultrason ile bu kontroller yapılıyor.Meme içinde kanserleşen bir hücrenin, bir tümör oluşturması ve bir uzmanın muayene sırasında anlamasına ya da radyolojik incelemede belli olmasına kadar hayli uzun zaman geçmesi gerekiyor. Kadınlar genellikle en az 1 cm. büyüklüğüne ulaşmış bir kitleyi, elle kontrol yöntemi sayesinde fark edebiliyorlar.
Ancak bazı hastalarda bu belirtilerin hiçbirisi olmuyor ve kanser yalnızca, mamografi incelemesiyle tespit edilebiliyor. Aşağıdaki belirtilerden en az biri varsa, vakit geçirmeden uzmana başvurulması gerekiyor.
Memede veya koltukaltında ele gelen kitle (sertlik, şişlik)
Memebaşından akıntı (tek kanaldan kanlı veya şeffaf renkli)
Memebaşında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu
Memebaşı derisinde değişiklikler (soyulma, kabuklanma)
Meme cildinde yara veya kızarıklık
Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması (portakal kabuğu görünümü)
Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik (kızarıklık vs.)
Kaynak: gripijama.com
Etiketler : meme kanseri belirtileri,meme kanseri,meme kanseri tedavisi,sağlık

Meme Kanseri Belirtileri

Kanser hastasına dolar şoku!

Kanser hastasına dolar şoku!
Bağırsak kanseriyle mücadele eden 60 yaşındaki Zuhal Günak ve en büyük destekçisi eşi 66 yaşındaki Erdoğan Günak, sürekli kullanılması gereken İlostomi torbasını alırken, doların yükselmesi üzerine 90 TL fark ücreti istenmesine tepki gösterdi.
İzmir’de yaklaşık 5 yıldan bu yana bağırsak kanseriyle mücadele eden 60 yaşındaki Zuhal Günak ve en büyük destekçisi eşi 66 yaşındaki Erdoğan Günak, sürekli kullanılması gereken İlostomi torbasını alırken, doların yükselmesi üzerine 90 TL fark ücretiistenmesine tepki gösterdi. Eşinin yaklaşık 900 TL emekli aylığı aldığını belirten Zuhal Günak, "Bütün kanser hastalarının dili olmak istiyorum. Ben belki zorlanarak da olsa o torbayı alacağım. Ancak, bunu alamayacak birçok insan var. Doları biz yükseltmedik ki farkı bizden isteniyor" diye konuştu.

İzmir’e, eşi Erdoğan Günak emekli olduktan sonra gelip yerleşen 2 çocuk annesi Zuhal Günak, 5 yıl önce bağırsak kanseri olduğunu öğrendi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde birçok ameliyat geçiren Zuhal Günak, kemoterapi tedavisinin ardından kanseri yendi. Ancak, hastalık bir süre sonra tekrarladı. Bu süre içinde bağırsağı da yırtılan Günak, aralarında eski başbakanlardan Adnan Menderes’in torunu Prof. Dr. Adnan Menderes’in de bulunduğu bir operasyonla bir kez daha ameliyat edildi. Bağırsaklarında toplanan dışkıyı atmak için yıllardır İlostomi adlı özel bir torba kullanan Zuhal Günak, sağlık raporları ile birlikte bunca yıl herhangi bir fark ücreti alınmadığını, ancak son bir ayda torba almak için fark istendiğini anlattı.
Zuhal Günak, rahatsızlığı nedeniyle hergün İlostomi torbası kullanması gerektiğini, eşinin bu torbadan almak için son gittiğinde kendilerinden 90 TL fark ödemelerinin istendiğini anlatırken, "Doların yükselmesi nedeniyle bu farkı aldıklarını söylemişler. Doları ben mi yükselttim ki fark ödeceğim. Emekli aylığı yaklaşık 900 TL. Üzerine bir de bu çıktı. Kimseye bir şey soramıyor, muhattap bulamıyoruz. Bu torba 2 aylık olarak alınıyor ve sağlık bakanlığı 455 TL’yi ödüyor. Arıtk 90 TL fark ödemek zorundayız. Bütün kanser hastalarının dili olmak istiyorum. Belki zorlanarak da olsa o torbayı alacağım. Ancak bunu alamayacak birçok insan var. Bu farkın da devlet tarafından ödenmesini istiyorum" dedi.
Erdoğan Günak ise, eşinin tedavi süresi boyunca devletin ödeme yaptığını, devletin kendisinden yaklaşık 30 yıllık çalışma hayatı boyunca sağlık giderleri için kesinti yaptığını anlattı. Günak, şöyle devam etti:
"4.5 yıllık süre içinde bir sorun yoktu. Ancak son bir ayda, doların yükselmesi nedeniyle 90 TL fark istendi. Buna önlem alacak ben değilim, Sosyal Güvenlik Kurumu. Biz bu torbayı 4.5 yıldır kullanıyoruz, dolar düştüğünde bize fark ödenmedi, fark da alınmadı. Neden şimdi böyle oldu anlamadım. Eğer devlet bize bu konularda yardımcı olmayacaksa, ne zaman ve nerede yardımcı olacak?"
Kaynak Hürriyet
Etiketler : Kanser hastasına dolar şoku!,Zuhal Günak,Erdoğan Günak,

Kanser hastasına dolar şoku!

Kanser için harcanan milyonları kurtarma formülü

Kanser için harcanan milyonları kurtarma formülüKanser hastaları ve yakınları, genetik test ücretlerini karşılamayan SGK’ya tepkili. Genetik bir hastalığın tehdidi altında bulunup bulunmadıklarının tespiti için yapılan testlerin SGK tarafından ödenmemesine isyan eden kanser hastası ve yakınları, “SGK insan sağlığını ilgilendiren tüm testlerin parasını ödemeli” dedi.
Dört ay önce kolon kanseri tanısı konulan 39 yaşındaki Nazan Özçelik, teşhisten 18 gün sonra ameliyat olduğunu, şimdi 14 günde bir kemoterapiye girdiğini anlattı. Hasta formu doldururken ailede başka kanser hastası olup olmadığı ve teşhis aşaması sorulduğunu aktaran Özçelik, “Ben de ‘Ailemde birinci dereceden akrabalarımda kanser hastalığı olanlar var’ diye cevapladım. Bunun üzerine doktorum genetik test yaptırmam gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Antalya Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi’ne gittim. 2 oğlumun testler sonucu risklerinin ne olduğunu öğrenmek istedik. Fakat tanı konabilmesi için yapılacak test ücretlerinin tarafımızdan ödenmesi gerektiğini öğrendik. Biz ailece SGK’lı olduğumuz için bu testlerin ücretsiz olacağını düşünmüştük” diye konuştu.
Hastalık kapıya geldiğinde tedavisi daha pahalı
Hiç SGK’sı olmayanların tüm sağlık harcamaları devlet tarafından karşılanırken, kendilerinden test ücreti istenmesine anlam veremediklerini kaydeden Nazan Özçelik, “Gen testlerinin tamamının SGK tarafından karşılanmasını istiyorum. Ancak bu takdirde testlerimizi yaptırıp çocuklarımızın geleceğini daha sağlıklı geçirmeleri konusunda tedbir alırız. Aksi halde hastalığın genetik olup olmadığını öğrenemez, hastalık kapıya geldiğinde devlete çok daha pahalıya mal olacak” diye konuştu.
Test fiyatları ne kadar ?
Sadece meme kanserinde genetik geçişi belirleyen, geçtiğimiz yıl da Angelina Jolie’nin yaptırmasıyla gündeme gelen BRCA-1 ve BRCA-2 testleri, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitütüsü’nde yapılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı ve meme kanseri tanısı konulan kadınlarda testlerden ücret alınmıyor. Meme kanseri tanısı almış hastaların SGK’lı akrabalarından 500 TL kit ücreti alınıyor. Herhangi bir akrabasında meme kanseri olmayan kadınların bu testi yaptırmaları için ödemeleri gereken tutar ise SGK’lı olsalar bile 4.500 TL. Testler ayrıca bazı özel üniversite hastanelerinde ve özel laboratuvarlarda da yapılabiliyor.
Hasta olacak mıyım bilmek isterim ?
İçişleri Bakanlığı, Yabancılar Şubesi’nde danışman olarak çalışan Hakan Kavuncu ise babası 78 yaşındaki Yalçın Kavuncu’nun akciğer kanseri olduğunu, 11 aydır hastanede yattığını, babasının tedavisiyle uğraşırken yakın akrabalarının da çeşitli kanser hastalıklarıyla mücadele ettiğini fark ettiğini aktardı. Kanser hastalığının sülalelerinde genetik olduğunu öğrendiğini belirten Hakan Kavuncu, şöyle dedi:
Genetik testleri hastalık harcamalarını önleyebilir
“Bir yakınımızdan Antalya Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi olduğunu öğrendim. Merkez yetkilileriyle yaptığım görüşmede insan için hayati önemi olan testleri yaptırmak istedim. Fakat test ücretlerini duyduğumda biraz düşünmeye karar verdim. Çünkü testler maliyetinde ücretlendirilse dahi çok para tutuyordu. Daha sonra yaptığım araştırmalarda yabancı ülkelerde bu tür testlerin sağlık sigortası tarafından ödendiğini öğrendim. Türkiye’de neden SGK tarafından karşılanmıyor diye arkadaşlarıma ve konunun yetkililerine sordum. Ben bir kanser hastası yakını olarak bu testlerin ücretsiz yapılmasını istiyorum. Böylece birçok genetik hastalık adayının geleceği hakkında bilgi edinmesi sağlanıp ona göre yaşam tarzı oluşturması sağlanmış olur. Devlet daha az harcamayla hastalığın ötelenmesini sağlayabilir.”
Tanı olmadan  tedavi olmaz
Pediatrik Hematoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Duran Canatan, moleküler testin genetik hastalıkların tanısında olduğu kadar, tedavisinin de vazgeçilmez unsuru olduğunu söyledi. Prof. Dr. Canatan, moleküler testler sonucunda alınacak önlemlerle genetik hastalıkların tedavisi için yurt dışına çıkan milyonlarca liralık ilaç parasının ülke ekonomisine kazandırılacağını belirtti. Moleküler testlerle tespit edilebilen genetik hastalıkların ücretsiz tanımlanmasına izin vermeyen SGK’nın hastalığın tedavisine ücret ödediğini kaydeden Prof. Dr. Canatan, “Yetkililer tanı olmadan sağlıklı bir tedavi olmayacağını bilmiyor mu” dedi.
“Kromozom testini öderim, kromozomu oluşturan DNS testini ödemem”
Hastalığın tanısı için ödeme yapmayan sistemin hastalığın tedavisine izin verdiğini belirten Prof. Dr. Canatan, “Tanı olmadan tedavinin olamayacağını biliyoruz. Ancak SGK ’Kromozom test ücretini öderim, fakat kromozomu oluşturan genlerin DNA testlerinin ücretini ödemem’ diyor” dedi.
SGK Karşılamalı
Yayımlanan son Sağlık Uygulamaları Tebliği’nde (SUT) ‘moleküler test ücreti ödenemez’ denilen maddenin yeniden düzenlenerek, hem tanı merkezleri, hem de tedavi merkezleriyle sözleşme yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Canatan, “Tüm genetik testleri içermeli. Böylece vatandaşla (hastayla) hekim arasında ödeme sorunu yaşatılmamalı. Sigortalı her vatandaşın bu tür testlerinin ücreti SGK tarafından karşılanmalı” diye konuştu.
Sadece tanıda değil, tedavide de önemli
Moleküler testlerin önemine değinen Prof. Dr. Canatan, şöyle konuştu:
“Moleküler testler sadece hastalıkların kesin tanısında değil, aynı zamanda kesin tedavisinde de önemli yer tutmaktadır. Bir kanser hastasının klinik düzeyde tanısı konulduktan sonra ilaç tedavisine başlamadan önce, hastalığın mutlaka moleküler genetik düzeyinde tanısının konulması gerekiyor. Hastalığın tedavisinde ilaçlara karşı (kemoterapi) direnç olup olmadığı, moleküler genetik testlerle belirlenebiliyor. Bu tanımlamalar yapılmadan verilecek ilaçların seçilmesi çok önemli. Hastanın ilaçlara direnci var ise boşu boşuna kemoterapi alması gerekmeyecek, diğer tedavi yöntemleri öncelikli uygulanacaktır. Böylece ülke ekonomisine de önemli katkıda bulunulmuş olunacaktır.”

Etiketler : Kanser,harcanan , Kanser hastalar, sgk,
Kaynak :
logo


Kanser için harcanan milyonları kurtarma formülü