Ayakkabı Alırken Dikkat Edin!

Ayakkabılarımız yaz aylarında günün uzun olması nedeniyle kış aylarına göre ayakkabıların ayakta kalma süresi daha uzun oluyor. Uzmanlar, yanlış seçilen, özellikle sıkan ayakkabının ayak sağlığında bir çok soruna sebep olduğunu belirterek, vücut ağırlığının tam oturduğu vakit olan akşam vakitlerinde ayakkabı alınmasını tavsiye etmektedirler.
Ayakkabı Alırken Dikkat Edin!Yaz aylarında günün uzun olması sebebiyle kış aylarına göre ayakta kalma süresi bir iki kat artıyor. Uzmanlar, yanlış seçilen ve özellikle sıkan ayakkabının ayak sağlığında bir çok soruna neden olduğunu belirterek, vücut ağırlığının tam oturduğu zaman olan akşama doğru ayakkabı alınmasını tavsiye ediyor.
"Bedenin bütün yükünü ayaklar taşıyor. Bu yükü rahat taşıtacak doğru ayakkabı seçimi çok önemli." diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Mustafa Salmaz, her şeyden önce ayak yapısına göre ayakkabı tercih edilmesini öneriyor. Salmaz, dar ayakkabı giyilmesinden şiddetle kaçınılması gerektiğini ifade ederek, "Dar ayakkabı, ayakta kemik eğriliği, şekil bozukluğu, yürüme güçlüğünün yanı sıra nasır ve tırnak batmasına yol açıyor. Kan dolaşımını engelliyor. Ayrıca, bel ve bacak ağrısına yol açarak çabuk yorulmaya neden oluyor." uyarısında bulundu.

Ayaktaki sağlık sorunlarının büyük çoğunluğunun yanlış ayakkabı seçiminden kaynaklandığını vurgulayan Salmaz, günlerin uzun olduğu yaz aylarında ayakta kalma süresinin, kış aylarına göre bir iki kat daha arttığını, bu sebeple yazın ayakkabı seçiminin daha da önem kazandığının altını çizdi.

"ŞEKER HASTALARI ASLA ÇORAPSIZ AYAKKABI GİYMEMELİ"
Toplum olarak ayakkabı seçerken rahatlığından ziyade moda ve dış görünüşe önem verildiğine değinen Salmaz, şu tavsiyelerde bulundu: "Ayak sağlığı, modadan, ayakkabının dış görünüşünden çok önemli. Yazın hava alabilen, ayakları terletmeyen, doğal malzemelerden üretilen ayakkabılar tercih edilmeli. Ayakkabı kesinlikle çorapsız giyilmemeli. Çorap ayaktaki terlemeyi çeker. Çorapsız giyilen ayakkabıda ter çekilmeyeceği için ayaklarda mantar ve sürtünmeye bağlı yaralar oluşabilir. Ayakta oluşan mantarın da tedavisi güçtür ve sık sık tekrarlama ihtimali vardır. Özellikle şeker hastaları asla ama asla çorapsız ayakkabı giymemeli. Çünkü ayakta oluşan yaralar, şeker hastalarında bazen tedavi edilemiyor ve ayağı kaybetme riski oluşuyor."

AYAKKABINIZI AKŞAMA DOĞRU ALIN
İnsan hacmi gün boyu genişlediğini, bu genişlemenin en çok ayaklarda görüldüğüne dikkat çeken Salmaz, en uygun ayakkabı almada doğru zamanının bu sebeple akşama doğru olduğunu dile getirdi. Salmaz, "Bazıları öğleden sora diyor ama bence en uygun zaman akşam üzeri. Çünkü gün boyunca ayaklar şişiyor. Bu şişkinlik akşama doğru doruk noktasına ulaşıyor. Vücut ağırlığı akşama doğru tam olarak yerine oturuyor. Dolayısıyla sabah saatlerinde alınan ayakkabı akşama doğru ayağı sıkabilir. Ayakkabı alımı için en uygun zaman akşama doğru olan zamandır. Bu zaman diliminde alınan ayakkabı ayakları sıkmaz. Mümkünse tercih bağcıklı ayakkabıdan yana kullanılmalı. Boğazı sıkan ayakkabı da kan dolaşımını engelleyebilir." bilgilerini verdi.

Özellikle varis problemi yaşayanların, kan dolaşımı konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Salmaz, tavsiyelerini şöyle sürdürdü: "Varis sorunu olanlar kesinlikle ayak bileğini ve ayağın kendisini sıkan ayakkabı giymemeli. Bırakın ayakkabıyı boğazı sıkan çoraplardan bile kaçınmalı. Bel ağrısı olanlar ise ortopedik ayakkabı tercih etmeli. Ortopedik ayakkabı omuriliği destekler ve yorulmayı geciktirir. Sonra açılır diye sıkan ayakkabıyı asla almayın. Ayakkabı alırken genelde sadece sağ ayakla dememe yapılıyor. Sağ ve sol ayağı birlikte deneyin ve mağazanın içinde biraz yürüyün. Ayakkabıyı giydiğinizde en uzun parmağınızla ayakkabının ucu arasında biraz boşluk bulunmasına dikkat edin."

Sabah

Güneş Gözlüğü Alırken Sertifikalı Olmasına Dikkat Edin

Kula Devlet Hastanesi Göz Doktoru Ömer Kartı, güneş gözlüklerinin bir aksesuar olmadığına dikkati çekti. Dr. Kartı, ultraviyole ışınlara karşı en yüksek derecede koruma özelliği olan sertifikalı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Güneş Gözlüğü Alırken Sertifikalı Olmasına Dikkat Edin
Dr. Ömer Kartı, alerjik konjonktivitin en sık rastlanan alerjik göz hastalığı olduğunu belirtti. Dr. Kartı, “Genellikle çocuklukta başlar. İnsanların yaklaşık yüzde 15’inde alerjinin bir veya birkaç çeşidi görülür. Çevreyle direkt teması nedeniyle göz alerjik hastalıklara daha sık meyil gösteren bir organımızdır. Gözlerde kaşınma, yanma, batma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu meydana getirebilir. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir. Kornea çoğunlukla salimdir ve kişinin görmesi etkilenmemiştir. Aynı zamanda, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulguları da olabilir" şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARDA VE ERKEKLERDE SIK GÖRÜLMEKTE

Dr. Kartı göz alerjisinin çocuklarda ve gençlerde daha sık, kadınlara oranla da erkeklerde daha çok görüldüğünü belirtti. Dr. Kartı, "Bu hastaların yüzde 75’inde astım, atopik ekzema ve alerjik rinit gibi ek hastalıklara da rastlanabilir. Alerjik göz hastalıklarının tanısı hastadan alınacak bilgiler üzerinde yapılacak muayene ve laboratuvar incelemeleri ile konur. Doğru tanı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Muayene de göz kapakları, göz yüzeyini örten konjunktiva isimli zar, bezlerin açıldığı bölümler, kirpikler ve kornea dikkatle incelenir. Bazen göz kapaklarının arka yüzeyinin de incelenmesi gerekebilir. Alerjinin tedavisinde en önemli yapılması gereken şey alerjen madde tespit ediliyorsa mümkün olduğu sürece ondan kaçınmaktır. Gözdeki şikayetlerin rahatlatılması açısından soğuk uygulama ve suni göz yaşı ilaçları faydalı olabilir. Çoğunlukla da antihistaminik, damarları büzen, alerjik şikayetleri ortaya çıkaran hücreleri dengeleyici, iltihap giderici ve kortizonlu ilaçlara ihtiyaç duyulur” ifadelerini kullandı.

GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ SERTİFİKALI OLMALI


Göz alerjilerinden korunmanın en iyi yollarından birinin güneş gözlüğü kullanmak olduğunu vurgulayan Dr. Kartı, ancak kullanılacak gözlüklerin mutlaka sertifikalı olması gerektiğini kaydetti. Güneş gözlüklerinin aksesuar değil, sağlığı koruyucu bir ürün olduğuna dikkati çeken Dr. Kartı, "Gözlük alınırken kaliteli olmasına dikkat edilmesi gerekir. Güneş gözlüklerinde ilk aranması gereken özellik ultraviyole ışınlardan en yüksek derecede koruma özelliği olmasıdır. Sertifikaların üzerinde gözlüğün markası, nerede üretildiği, ultraviyole ışınlardan koruma özelliği gibi değerlerin bulunması gerekir. Çünkü gözümüzü dışarıda kalan kısımlarına yine güneş ışık gelecektir. Bu gelen ışıklar normalden daha fazla zarar verecektir” diye konuştu.